aydın yöresinden masal:
" evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berberi develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken...
dokuz tane arap kardeş varmış. bunlardan biri ne yaparsa öbür dokuzu da onu yaparmış. birbirlerinden hiç ayrılmazlarmış. dokuz arap, bir gün topluca para kazanmış ve bu parayla ne alalım diye düşünmüşler.
- et alsak kemiği var, kelle alsak temizlemesi zor, en iyisi mi biz bununla ciğer alalım
demişler. ciğer almışlar, yıkamışlar, kavurmuşlar. sofraya oturmuşlar. yiyecekleri zaman bir tanesi;
- hani su?
demiş. bakmışlar testi boş. bir tanesi,
- haydi sen doldur gel
demiş.
- yoo, ben gidince ciğeri siz yiyeceksiniz değil mi? hep beraber gidelim
demiş. kalkmışlar hepsi birden kapıdan çıkmışlar, o sırada komşuları görmüşler.
-komşu biz suya gidiyoruz, ciğeri kavurduk, ocağın başına kapattık, anahtarı da kapının üzerine koyduk. biz gelinceye kadar bakalak oluver
demişler. bunlar uzaklaşınca komşuları kapıyı açmış, ciğeri bir güzel yemişler. kabın içine de karasineklerin büyüklerinden doldurmuş, kapağı kapatmışlar. bizimkiler sudan gelmişler, hemen sofraya oturmuşlar. ciğerin üzerindeki kapağı bir açmışlar ki ne görsünler: bütün sinekler vız vız diye üzerlerine doğru uçmuyor mu?
- vay, siz bizim ciğerleri yediniz haa
diyerek hepsi birlikte sinekleri kovalamaya başlamışlar. sokakta sinekleri kovalarken sineklerden bir tanesi ciğeri yiyen komşunun suratına konmuş. sineği vuralım derken adamcağızı alnından vurup yere sermişler. sonra da hep birlikte sineklere;
- oh olsun, bir sizden gitti, bir bizden
demişler. "
dokuz arap
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?