1896 ve 1974 yılları arasında yaşamış ,2. dünya savaşı sırasında kızıl ordunun başında yer almış mareşal.
1896’da yoksul bir köylü çocuğu olarak doğdu. henüz çocukken moskova’ya, amcasının yanına gönderildi. orada günde 20 saat fabrikada çalışıp aynı fabrikanın zemininde uyuyarak büyüdü. rokosovski gibi, o da çarlık ordusunda süvari olarak savaştı. ekim devriminden sonra bolşevik partisine girdi. yetenekleri ile kızıl orduda hızla terfi etti. 1923’te bir atlı süvari alayının komutanı oldu.
sovyet yönetimine yakın olduğu zamanlarda kararlı, çelikten bir disipline sahip, eğilmez biri, gözden düştüğünde ise zalim bir komutan olarak tanımlanan jukov 1930’da 2’nci süvari tugayı komutanı oldu. bu dönemden sonra seminerler verip, askeri oyunlar ve manevralar üzerine çalıştı, çeşitli askeri konularda makaleler yazdı. bu yıllarda tanklara özel bir ilgi gösterdi. 1939’da moğolistan sınırına gönderildi. moğolistan’ı olası bir japon işgaline karşı örgütledi. japonya moğolistan’a saldırıya geçtiğinde, üç aşamalı bir karşı saldırı örgütledi, zayıf komutanları görevden aldı, japonları khalkin golda hızlı bir harekat sonucu dağıtmayı başardı. jukov’un ani manevra taktikleri, askerlerine de kazandırdığı disiplin ve fedakarlık duygusu, düşmanı zayıf noktalarından vuran sezgisi ve savunma durumunda bile asla saldırıdan vazgeçmeyen karakteri ile kendini ilk burada göstermiştir.ayrıca bu yenilgi japonya açısından çok büyük derslerle doludur. 2.dünya savaşı boyunca japonya sovyetler birliğine saldırmayacaktır.
1940 aralık ayında stalin tarafından moskova’ya çağrıldı. burada, almanların muhtemel bir saldırısı üzerine çok sayıda üst rütbeli subayla birlikte düzenlenen savaş oyunlarına katıldı. jukov’un oyunlardaki rolü, «mavi taraf» olmaktı – yani o almanları temsil ediyordu. tutkulu karakteri ve kişiliği ile stalin’i etkiledi. sovyetler birliği genelkurmay başkanlığına getirildi. alman saldırısına kadar, günde 15 saat sovyet savunma kuvvetlerinin reorganizasyonuyla uğraştı. 29 haziran’da sovyet yüksek kumandanlığı (stavka) karargahında alman ilerlemesinin nasıl durdurulacağı üzerine acil bir toplantı örgütlendi. jukov burada, kiev’in süratle bırakılması ve daha geride savunma hatları örgütlenmesi gerektiğini söyledi – bazı kaynaklar bunun üzerine genelkurmay başkanlığından alındığını söyler. ancak stalin onu başka bir önemli cephe olan süratle kuzey cephesine, leningrad savunmasını örgütlemeye göndererek ona güvendiğini gösterdi. şehir 900 gün boyunca alman kuşatmasına karşı direndi.
jukov’un daha sonra moskova ve stalingrad önlerinde alman saldırısının püskürtmesinde de başarılı olmuştur. stalingrad kuşatmasının kırılması için yapılan uranüs operasyonunu vasilevski ile beraber yönetti. sonraki en büyük başarısı da berlin’in düşürülmesi olarak gösterilebilir. sovyet birliklerinin moskovadaki kızıl meydanda zafer yürüyüşünde beyaz bir atın üzerinde, en önde yürümüştür.
1957’de, kruşçev tarafından savunma bakan yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı. jukov, sertliğiyle, kurduğu ceza taburları ve kurşuna dizme birlikleriyle sovyet saflarında çelik bir disiplin kurmuştu, bu özellikleri savaş sonrasında eleştirilere konu oldu. savaş sonrası onun çok kaba olduğu söylentileri yayıldı. 1965’te, zaferin 20’nci yıldönümünde eski askerleriyle buluştu.
kızıl ordu askerleri, savaş boyunca öyle güvenmişlerdi ki jukov’a, şu söz saflarda hep söylenir olmuştu:
«jukov’u bulduğunuz yerde zaferi de bulursunuz.»
jukov sovyetler birliğinin en değerli madalyası olan sovyet kahramanlık madalyası ile dört kez ödüllendirilen iki kişiden biridir.
georgi jukov
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?