nutuktan...
saygıdeğer efendiler, istanbulun dokunduğumuz ve açıklamasını yaptığımız bu can sıkıcı durumu ile uğraşırken, memleketin doğu ucunda da bir yalancı peygamberin yarattığı oldukça önemli ve kanlı bir olay geçiyordu.
bununla ilgili olarak 15inci kolordu komutanlığından birçok raporlar geliyordu. bayburta dört saat uzaklıkta hart karyesi vardır. bu karyede oturan eşref adında bir şeyh, şiîlik telkinlerinde bulunuyormuş. bundan üzüntüye kapılan bayburt müftüsü ve din adamları, şeyhi getirerek sorguya çekmek için kurdukları bir heyeti harta göndermişler ve mahallî hükûmet adına şeyhi davet etmişler... şeyh bu davete uymamış... mahallî hükûmet 50 kişilik bir birlik göndermiş.
buna büsbütün öfkelenen şeyh, müritleriyle birlikte birliğe saldırmış; silâhlarını ve cephanesini almış; er ve subaylarını esir, bazılarını da şehit etmiş... bunun üzerine, çevredeki bazı birlikler bayburta gönderilmekle birlikte, işin kan dökülmeksizin barış yolu ile çözüme bağlanması tercih edilmiş... şeyhe din adamları ve yüksek rütbeli subaylardan kurulu birkaç heyet gönderilmiş... hükûmete boyun eğmesi için öğütler verilmiş... böylece, boşu boşuna on altı gün kaybedilmiş.
en son giden erzurum kadısı başkanlığındaki heyetin ricası da şeyh eşref üzerinde etkili olamamış. aksine, şeyh bunlara: «hepiniz kâfirsiniz! kimseyi tanımam ve boyun eğmem. savaşacağım.
allah bana, buyruğumu kullarıma duyurmakla görevlisin» dedi yolunda bir ültimatom vermekle birlikte, bir yandan da köylere «sahib-i şeriat» ve «mehdî-i muntazar» imzalarıyla birtakım bildiriler göndererek halkı kandırmış ve kendisine katılmalarını sağlayarak başkaldırmış... bunun üzerine, bizzat bayburta gelip 9uncu tümenin komutasını ele alan yarbay hâlit bey, 25 aralık 1919 günü, yeterince kuvvetle harta hareket eder. şeyh başına topladığı âsîlerle karşı koymaya karar verdiğinden, topçu ve piyade birliklerinin şeyhle çatışması ve çarpışması gerekir.
bu sırada, şeyhin müritlerinden birtakımları da harta yardım etmek üzere, çevre köylerde toplanırlar. nihayet, yarbay hâlit beyin doğrudan doğruya bayburttan bana gönderdiği 1 ocak 1920 tarihli şifresinde bildirdiği gibi, «hart olayı, yalancı peygamberle oğullarının ve kendisine bağlı adamlarından bazılarının öldürülmesi ve hartın teslim alınmasıyla sonuçlanmıştır.»
hâlit bey, bu şifresinde, milletvekilleri ile ilgili bazı bilgiler de verdiğinden, kendisine 1/2 ocak 1920 tarihinde şu şifreli telgrafı yazdım:
hart olayında siz kardeşimin elde ettiği başarıyı kutlar, milletvekillerinin ankaraya gelmeleri yolundaki çalışmalarınıza teşekkür ederim.
mustafa kemal
devamı için:
(bkz: cemal paşa genç komutanları uzaklaştırmak istiyor)
bayburt ta bir yalancı peygamber
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?