1919 sonbaharı nda karşılaştığımız bazı olaylar

pipisik
nutuk’tan...

efendiler, yahya kaptan meselesine 20 kasım 1919 tarihindeki olaylar dolayısıyla dokunduk. zaman ve mesafe bakımından birçok atlamalar yaparak bu olayı çeşitli yönleri ile açıklamak ve tamamlamak zorunda kaldık.

şimdi müsaade buyurursanız, tekrar bıraktığımız tarihe dönerek, olayları izleyelim:

ankara - eskişehir demiryolunun işletilmesine itilâf devletleri’nce engel olunmuştu. bu yolun işletilmesi için, itilâf devletleri temsilcilerinin, şiddetle protesto edilmesi, 21 ekim 1919’da ankara merkez hey’eti’-ne bildirildi.

adana teşkilâtı kurucularının, niğde’ye veya kayseri’ye gelerek ve bizimle temas kurarak çalışmalarına devam etmeleri sağlandı.

aydın cephesinde durum günden güne tehlikeli ve ciddî bir hal almakta olduğundan, salih paşa ile amasya’da kararlaştırdığımız üzere, donanma cemiyeti’nin dört yüz bin lirasının bu cephenin ihtiyaçlarına ayrılmasını harbiye nâzırı’na yazdık. bu cephedeki mücahitlere silâh, cephane verilmesini ve cephenin makineli tüfek ve topçu birlikleriyle desteklenmesini, konya’daki 12’inci kolordu komutanı’ndan rica ettik.

efendiler, fransızlar, bandırma - soma demiryolunu denetlemek bahanesiyle, bandırma’ya bir müfreze çıkarmışlardı. bunların, güvenlik durumu mükemmel olan bandırma’ya asker gönderme haklarının olmadığı açıktı. bu noktaya, 24 kasım 1919’da 14’üncü kolordu ve 56’ncı tümen komutanları’nın dikkatlerini çektik.

yabancı subaylar, aydın cephesinde dolaşarak propaganda yapıyorlar ve durumu anlıyorlardı. bu gibi subayların cephede birliklerle temas etmelerine kesinlikle izin verilmemesi, resmî müracaatlarını hükûmete, yapmaları, eğer kuva-yı milliye’ye bir söyleyecekleri olursa, merkez hey’etimiz vasıtasıyla bize başvurmaları gerektiğinin kendilerine duyurulması, propaganda yapanları olursa, korumalı olarak bölgeden çıkarılmaları ve kesin bir mecburiyet doğarsa, cephede görülecek itilâf askerlerine karşı da silâh kullanılması cepheye bildirildi.

efendiler, biz izmir halkının da doğrudan doğruya seçimlere katılmasını sağlamak istiyorduk. bunun için, maksadımızı çeşitli yollarla duyuruyorduk. ne var ki, yunanlılar tabiatiyle engelliyorlardı.

29 kasım 1919 tarihinde, bu durumu itilâf devletleri temsilcileri ve tarafsız elçilikler katında protesto ettik ve bunu, izmir telgraf ve posta başmüdürü bulunan ethem bey’e yazarak, izmir halkına da duyurmak istedik.

efendiler, belki de birçoklarınızın hatırındadır. işgal yıllarında, adana’da, ferda adında, kuva-yı milliye aleyhinde yabancı bir gazete yayınlanıyordu. bu gazete, sırf anadolu’daki kamuoyunu yanıltmak ve bulandırmak maksadıyla yazılmış sütunlar ve bizim aleyhimizde uydurulmuş saçmalıklarla doluydu. şüphesiz bu gazetenin anadolu içine sokulmasına engel olduk.

fakat, bu gazetenin memlekette okunmasını elbette yararlı bulan, ali rıza paşa kabinesi’nin dahiliye nâzırı ve cemal paşa’nın, defalarca temize çıkardığı damat şerif paşa, ferda gazetesi denilen bu zehirli paçavranın serbestçe dağıtılmasına engel olunmaması için emirler vermişti. bu sebeple, şerif paşa’nın arkadaşı cemal paşa’nın, 3 aralık 1919’da dikkatini çekmeyi gerekli bulduk.

devamı için:

(bkz: ankara ya geliş)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol