katil uşak

alfred hitchcock romanlarinin malum sonu.

zengin ve kotu kalpli i$ adaminin ko$kunde o gun bir yemek vardir. yemege tum akrabalar da davetlidir ve yemegin ortasinda bir anda elektrikler soner. kisa sureli bu elektrik kesintisinin sonucunda elektrikler geldigi zaman bir de bakilir ki zengin ama kotu kalpli minakodugumun i$ adami yuzustu onundeki tabaga du$uvermi$tir, sirtinda da bir ekmek bicagi. o anda aslinda herkes bilir ki katil u$aktir ama yine de olay mahalline cagirilan cinayet dedektifi abimiz herkese onlarca soru sorarak haybeden zaman harcar. oysa bana deseler ki katil kim? hemen derim ki "u$ak lan ibne, bilmiyor musun sanki!".

uşakların malikanede bir bahçıvandan, bir aşçıdan çok daha fazla saygı görmesine rağmen, neden inatla hizmet ettikleri kişileri veya aynı derecede statü sahibi ve zengin misafirlerini öldürdüklerini düşünmeme neden olan klişe.

e ama sevgili uşak kişisi, sen bunu yaparsan elin bahçıvanını dünyayı ele geçirmekten alıkoyan nedir buna bir cevap ver lütfen?

hitchcock abimizi tenzih ediyorum tabi ki...

(bkz: kahraman maraş)
(bkz: şanlı urfa)
(bkz: gazi antep)