nutuktan...
efendiler, hatırlarınızda olsa gerektir ki, memleketimizde ve kafkasyada incelemeler yapmak üzere amerikan hükûmeti general harbordun başkanlığında bir heyet göndermişti.
bu heyet sivasa geldi. 22 eylül 1919 günü general harbord ile uzun uzadıya görüştük. generale, millî mücadelenin maksat ve gayesi, millî teşkilât ve birliğin ortaya çıkış sebebi, müslüman olmayan azınlıklara karşı gösterilen duygular, yabancıların memleketimizdeki yıkıcı propaganda ve eylemleri üzerinde ayrıntılı ve belgelere dayanan açıklamalarda bulundum.
generalin bazı garip soruları ile de karşılaştım. söz gelişi: «millet, tasarlanıp yapılabilecek her türlü teşebbüs ve fedakârlığa başvurduktan sonra da başarı sağlanamazsa ne yapacaksın?» gibi.
yanlış hatırlamıyorsam, verdiğim cevapta demiştim ki: bir millet varlığını ve istiklâlini kurtarabilmek için düşünülebilen her türlü teşebbüs ve fedakârlığı yaptıktan sonra başarıya ulaşır.
ya başaramazsa demek, o milletin ölmüş olduğu hükmüne varmak demektir. öyle ise, millet yaşadıkça ve fedakârca teşebbüslerine devam ettikçe başarısızlık da söz konusu olamaz.
generalin bu sorusunun altında yatan asıl maksadın ne olabileceğini araştırmak istemedim. ancak, verdiğim cevabın kendisince takdirle karşılandığını bugün yeri gelmişken belirtmek isterim.
devamı için:
(bkz: abdülkerim paşa nın aracılıkları)
general harbord heyeti ve generale verdiğim cevap
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?