nutuktan...
nihayet, efendiler, ağustos içinde, her yerden birtakım temsilcilerin sivasa doğru yola çıktıkları ve kısmen sivasa gelmeye başladıkları anlaşıldı. sivasa gelen temsilciler tarafından bizim sivasa ne zaman hareket edeceğimiz sorulmaya başlandı.
artık, erzurumdan ayrılmak gerekiyordu. fakat, şimdiye kadar verdiğim bilgilerden anlaşılmıştır ki, sivas kongresi, doğu ve batı illeri ile trakyanın yani bütün bir memleketin birliğini sağlamak gayesini güdüyordu. bu sebeple kongrede doğu illerinin de temsilcileri bulunmak gerekirdi. bu illerden sivas kongresi için temsilciler seçtirmeye kalkışmak ise, uygulanması bakımından değeri olmayan bir düşünceydi. erzurum kongresini yapan temsilcilerin, sivasa gönderilmesine kalkışmanın da mümkün olamayacağı anlaşılıyordu. zaten vilâyât-ı şarkiye müdafaa-i hukuk cemiyeti adına, kendi illerinden yetki almış olan bu temsilcilerin daha genel bir gayeye yönelen yetkileri de yoktu. bu bakımdan erzurum kongresinin, sivas kongresine doğudaki seçim bölgeleri adına, bir temsilci heyet gönderme yetkisini alamayacağı da belliydi.
yeniden temsilci seçtirmeye kalkışmak pratik bakımdan ne kadar geçersiz idiyse, birtakım teorik fikir çerçevesi içinde sıkışıp kalmak da o kadar geçersiz idi.
en basit ve çıkar yol, vilâyât-ı şarkiye müdafaa-i hukuk cemiyetinin temsil heyetini sivasa götürüp kongreye katmaktan ibarettir.
üyelerden mutki aşiret reisinin mutki dağlarından çıkmaktan korktuğunu bilirdim. siirt milletvekili sadullah bey de ortada yok.
servet ve izzet beyler kongre biter bitmez birer mazeretle trabzona gitmiş bulunuyorlar.
erzurumda rauf bey ve raif efendi var. raif efendi de özür diliyor.
yolumuz üzerinde, erzincanda şeyh fevzi efendiyi bulabileceğiz.
servet ve izzet beyleri davet ettim, gelmediler. raif efendiye bizimle birlikte gelmesi için rica ettik, kabul etti.
nihayet, heyet-i temsiliye üyeleri olarak erzurumdan üç kişi, erzincandan bir kişi ve sivasta bulduğum bekir sami bey ile beş kişi olduk. sivas kongresine katılan temsilcilerin ellerindeki kartları inceleme gereği duyulduğu, zaman, ben, orada şöyle bir belge hazırladım ve altına heyeti temsiliyenin mührünü bastım.
«heyet-i temsiliyeden:
mustafa kemal paşa
rauf bey
ulemâdan (45) raif efendi
şeyh fevzi efendi bekir sami bey
yukarıda adları yazılı şahıslar, doğu anadolu adına sivas kongresinde bulunmak üzere erzurum kongresince görevlendirilmiştir.» (mühür)
efendiler, erzurumdan ayrıldığımız tarih 29 ağustos 1919dur.
devamı için:
(bkz: sivas yolunda)
erzurum dan ayrılma gereği
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?