-hâmit beyin istanbul hükûmetince görevden alınması-
nutuktan...
efendiler, hâmit bey, 14 temmuz 1919 tarihinde samsundan bana şu kısa telgrafı çekmişti:
görevden alındığımı güvenilir bir kaynaktan haber aldım. şu bir iki gün içinde emrin gelmesini bekliyorum. sonra istanbula gideceğimi arz ederim.
refet beyin komutayı bırakmış olmasının üzüntüsünde iken, aynı günde, önemli bir noktada kendisinden fedakârca bir davranış beklediğimiz diğer bir arkadaşın da, sanki olağan şartlar içinde bulunuyormuşuz gibi, anlaşılması güç bir tutum içinde olduğunu öğreniyorum.
hâmit beye 15 temmuz 1919 tarihinde şöyle bir telgraf çekildi :
kardeşim hâmit bey, sizin yerinize ibrahim ethem beyin tayin edildiğini haber aldık. refete yazdım ve buluşarak birlikte iç taraflara doğru gelmenizi rica ettim. bilmem hangi güvenlik duygusu, size istanbula gitmek düşüncesini telkin ediyor. bundan başka, biz, değerli arkadaşlarımızı istanbuldan anadoluya çekmeye ve böylece gerçekten vatansever olanları millî gayeye hizmetten uzak tutmamaya çalışırken, siz bu hareketinizle, en azından düşmanlarca sarılmış bir çevreye giriyorsunuz. biz hiç doğru bulmadık. refetin yanına gidiniz. ya sivas yakınlarında birlikte kalırsınız yahut da rahatça yanımıza gelirsiniz.
kesin cevap bekleriz (belge: 34).
beş gün sonra (20 temmuz 1919) canik mutasarrıfı hâmit beyin samsundan gelen telgrafı şuydu :
bizansın gittikçe artan rezaletleri karşısında ümitsizliğe düşen millet, doğudan bir ümit ışığı bekliyor.
buraları ve buradakileri öyle hayalî şekil ve yaratılışta görüyorlar ki, acaba bir şey var mı diye ben bile şüpheleniyorum.
kayıtsızlığımdan utanıyorum.
gerçi uyumuyoruz. bir şey yapmak istiyoruz. ancak, bu şeyin şekil ve nazariyatı ile uğraştığımız, uzun yollar seçtiğimiz kanısındayım. zamanın ve durumun beklemeye tahammülü yoktur. memleketin durumu dakikadan dakikaya kötüleşiyor. bu bakımdan düşünceler üzerinde fazla durmayarak çalışmalarımızı hızlandırmak gerekiyor. bu hususta benim hatırıma gelen şudur:
her yerden ve aynı zamanda zâtışâhâneye birer telgraf çekelim. on aydan beri gözü önünde, çok defa kendi istek ve hevesince yapılagelen rezaletler yüzünden nereye sürüklenmekte olduğunu gören milletin, ne pahasına olursa olsun, mukadderatını ele almaya karar verdiğine dikkati çekip, kırk sekiz saat içinde milletin güven duyabileceği bir hükûmet kurulmadığı ve bir kurucu meclisin toplanmasına karar alınmadığı takdirde, ne kendisini ne de hükûmetini tanımadığımızı ekleyelim. bunda hiçbir güçlük yoktur. geleneğe uyarak boyun kırmaktan üzüntü duymayan millet, biz yürüyelim, arkamızdan gelsin efendim.
beş gün önce, görevden alındığı takdirde istanbula gideceğini arz eden canik mutasarrıfının bu telgrafını, biraz öfkeli yazılmış olmakla birlikte, karar ve hareket telkin eder nitelikte bulduğumuzu tahmin etmek isterim.
mutasarrıf bey, milletin bir ümit ışığı beklediği yerde, acaba bir şey var mı diye şüpheleniyor.
bizi ne yapmak istediğini bilmeyen, şekil ve nazariyatla uğraşan şaşkınlar zannediyor. düşüncelerimizi kısaltarak çalışmalarımızı hızlandırmak için yapılacak şeyi de söylüyor. eğer bundan sonra, bütün görüşlerindeki isabetsizliği açığa vuran çirkin bir düşünce ortaya koymamış olsaydı iyi ederdi.
efendiler, tarih «geleneğe uyarak boyun kırmaktan üzüntü duymayan millet, biz yürüyelim, arkamızdan gelsin» düşünce ve inancında bulunanların karşılaştıkları sonuçlar ve cezalarla doludur. yöneticilerin ve özellikle devlet adamlarının asla böyle sakat ve çarpık görüşlere kapılmamaları gerekir. hâmit bey, bu telgrafında, bizim, refet beyle birlikte içerilere doğru çekilmesi konusunda yazdıklarımıza hiç dokunmuyor.
hâmit beyin bu telgrafına 21 temmuz 1919 tarihinde verdiğimiz bir cevapta: «inşallah her şey olacaktır. yalnız, milletin güvenebileceği bir kabine kurabilmek için, önce o kabinenin dayanabileceği bir kuvveti meydana getirmek lâzımdır. o da doğu illeri kongresinin ve onun arkadaşından da sivas genel kongresinin toplanması ile gerçekleşecektir» dedik.
devamı için:
(bkz: refet bey le haberleşmeler)
hamit bey in görevden alınması
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?