171. hekim, “hastalığının ne olduğunu hemen anladım. seni tedavi hususunda sihirler göstereceğim;
172. sevin, ilişik etme, emin ol ki yağmur çimenlere ne yaparsa ben de sana onu yapacağım;
173. ben, senin gamını çekmekteyim, sen gam yeme; ben sana yüz babadan daha şefkatliyim;
174. aman, sakın ha, bu sırrı kimseye söyleme; padişah senden bunu ne kadar sorup soruştursa yine sakla;
175. sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hâsıl olur;dedi.
176. peygamber demiştir ki: “her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir.”
177. tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir.
178. altın ve gümüş gizli olmasalardı... madende nasıl musaffa olurlar, nasıl altın ve gümüş haline gelirlerdi?
179. o hekimin vaitleri ve lûtufları hastayı korkudan emin etti.
180. hakiki olan vaitleri gönül kabul eder, içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar.
devamı için:
(bkz: mesnevi 181 190)
mesnevi 171 180
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?