121. ama kendisinden esîr var olan güneş, öyle bir güneştir ki, ona zihinde de, dışarda da benzer olamaz.
122. nerede tasavvurda onun sığacağı bir yer ki misli tasvir edilebilsin!
123. şemseddin’in sözü gelince dördüncü kat göğün güneşi başını çekti, gizlendi.
124. onun adı anılınca ihsanlarından bir remzi anlatmak vacip oldu.
125. can, şu anda eteğimi çekiyor. yusuf’un gömleğinden koku almış!
126. “yıllarca süren sohbet hakkı için o güzel hallerden tekrar bir hali söyle, anlat.
127. ki yer, gök gülsün, sevinsin. akıl, ruh ve göz de yüz derece daha fazla sevince, neşeye dalsın” (diyor).
128. “beni külfete sokma, çünkü ben şimdi yokluktayım. zihnim durakladı, onu öğmekten âcizim.
129. ayık olmayan kişinin her söylediği söz -- dilerse tekellüfe düşsün, dilerse haddinden fazla zarafet satmaya kalkışsın -- yaraşır söz değildir.
130. eşi bulunmayan o sevgilinin vasfına dair ne söyleyeyim ki bir damarım bile ayık değil!
devamı için:
(bkz: mesnevi 131 140)
mesnevi 121 130
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?