51. ilâç ve tedavi nev’inden her ne yapıldıysa hastalık arttı, maksat da hâsıl olmadı.
52. o halayıkcağız, hastalıktan kıl gibi olunca padişahın kanlı göz yaşı ırmağa döndü.
53. kazara sirkengübin safrayı arttırdı. badem yağı da kuruluk tesirini göstermeye başladı.
54. karahelileyle kabız oldu, ferahlığı gitti; su, neft gibi ateşe yardım etti.
(halayığın tedavisinde hekimlerin âciz kalmalarını padişahın anlaması, tanrı tapusuna yüz tutması ve bir uluyu rüyada görmesi)
55. padişah, hekimlerin âciz kaldıklarını görünce yalınayak mescide koştu.
56. mescide gidip mihrap tarafına yöneldi. secde yeri göz yaşından sırsıklam oldu.
57. yokluk istiğrakından kendisine gelince ağzını açtı, hoş bir tarzda medhü senaya başladı:
58. “en az bahşişi dünya mülkü olan tanrım! ben ne söyleyeyim? zaten sen gizlileri bilirsin.
59. ey daima dileğimize penah olan tanrı! biz bu sefer de yolu yanıldık.
60. ama sen “ben gerçi senin gizlediğin şeyleri bilirim. fakat sen, yine onları meydana dök” dedin.
devamı:
(bkz: mesnevi 61 70)
mesnevi 51 60
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?