41. birisinin eşeği varmış, fakat palanı yokmuş. palanı ele geçirmiş, bu sefer eşeği kurt kapmış.
42. birisinin ibriği varmış, fakat suyu elde edememiş. suyu bulunca da ibrik kırılmış!
43. padişah sağdan, soldan hekimler topladı. dedi ki: “ikimizin hayatı da sizin elinizdedir.
44. benim hayatım bir şey değil, asıl canımın canı odur. ben dertliyim, hastayım dermanım o.
45. kim benim canıma derman ederse benim hazinemi, incimi ve mercanımı (atiye ve ihsanımı) o aldı (demektir).”
46. hepsi birden dediler ki: “canımızı feda edelim. beraberce düşünüp beraberce tedavi edelim.
47. bizim her birimiz bir âlem mesih’idir, elimizde her hastalığa bir ilâç vardır.”
48. kibirlerinden allah isterse (inşaallah ) demediler. allah da onlara insanların âcizliğini gösterdi.
49. ”inşaallah” sözünü terk ettiklerini söylemeden maksadım, insanların yürek katılığını ve mağrurluğunu söylemektir. yoksa ârızî bir halet olan inşaallah’ı söylemeyi unuttuklarını anlatmak değildir.
50. hey gidi nice inşaallah’ı diliyle söylemeyen vardır ki canı “inşaallah” la eş olmuştur.
devamı:
(bkz: mesnevi 51 60)
mesnevi 41 50
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?