türk malı

eskiden yani seneler once bu ibareyi gordugumuz bir mamulu almamak icin kendimizi yirtardik.zira aldiktan sonra daha eve ula$madan buyuk ihtimalle elimizde kalirdi, ya da daha ilk kullani$imizda ya parcalara ayrilirdi ya da elektrik kacagi yapardi.oysa artik ozellikle bu ibareyi aradigimiz mamuller bile oluyor, hatta sadece biz degil ulke di$inda da ozellikle bu ibarenin arandigi oluyor.misal tekstil sektorunde.

(bkz: mavi jeans)

sali gunu ba$layacak yeni yerli komedi dizisi. show tv’de yayinlanacak. ba$rollerini $afak sezer ve binnur kaya payla$iyor.

(bkz: tm)

dizi sali degil pazartesi ak$ami ba$ladi ama ke$ke ba$lamaz olaydi. binnur kaya’ya uzuldum esasen $afak sezer’le ayni projede yer aldigi icin.

ote yandan dizinin ilk bolumunun net 15 dakikasi banyoda jakuzi ve soguk su geyigi ile diger 22 dakikasi ise yatak odasinda geyik yapmakla gecti, bir saniyesi bile tebessum ettirmedi. diyaloglarinl sette cay icerken yazildigi cok belli, ozensiz bir dizi olmu$. gerci $afak sezer’in bu dizide varligini ogrendigim anda kalitesizlikten hic tereddut etmemi$tim, hakli ciktim. mal gibi bir dizi olmu$ ozetle.

diyalogları aşırı uzun ve sıkıcı olan yeni bir dizi. ayrıca; evin şekli şemali, kardeşin garajda kalması, kimi diyaloglar hiç de türk malı dedirtmiyor. resmen amerikan malı.. gerçi burada mal kelimesinin gerçekten kastettiği nedir tartışılır. ayrıca bir türk postacısının resmen acar kent’te kalıyor olması oldukça şaşırtıcı. tabiki keşke postacılarımız öyle evlerde kalabilse ama durum ortada. daha önce verilen tanıtımlarında durum zaten belliydi fakat sırf binnur kaya oynuyor diye merak edip izledim ve 10 dk. dayanamadım.
ben burda bir evli ve çocuklu havası sezdim ama, hadi hayırlısı. evin şekli bile aynıydı.

(bkz: villada oturan postacı)
tabii yaa..

(bkz: yatağın içinde kumandayı bulamamak)
(bkz: kumandanın pilinin bitmesi)

tekrar bolumu $u dakikalarda show tv ekranlarinda mevcut. izlemeyen varsa hani, belki ilgisini ceker.

olmamış dizi. maalesef ki olmamış. yani şafak sezer de değil tek sebep, hiç bir şeyi olmamış, ne oyunculuklar, ne senaryo, ne espriler. keşke hiç yapmasalardı diyor, geniş ailemizle yetinmeye devam ediyoruz.

herkesin mizah adi altinda birbirine tokat attigi dizi. millet birbirini tokatliyor, arka planda kahkaha sesleri yankilaniyor, izleyenin en azindan benim yuzumde tebessum dahi yok. dizinin cekilmesi de izlenmesi de ba$tan sona zaman kaybiymi$.

anla$ilan o ki cuma ak$amlari da pazartesi ak$amlari yayinlanan bolumun tekrari veriliyor show tv’de. misal bu ak$am saat 20:00 itibari ile pazartesi yayinlanan bolum isitilip yeniden servis edilecek.

bir araba tamiri konusuna 47 dakika ayiran dizi. gokhan isimli kom$unun arabasi bozulur ve erman kuzu da arabayi tamire kalki$ir. bu sahne 47 dakika surer. uzerine bir de cay icme sahnesi koysalar o da $uphesiz minimum 30 dakika surecektir. al sana bir haftalik dizi bolumu bitti gitti. haftaya da yine yatak odasi muhabbetine 1 saat 13 dakika ayirirlar, boyle boyle kotarirlar diziyi.

senaristleri pek uretken degiller sanirim.

dizinin karakterleri harika, muhte$emler.
ancak bir durum var ki, durum hiç parlak değil... diyaloglar ve i$lenen temalar saçma sapan.
izleyici muhte$em olduğunu bildikleri bir sürü oyuncuyu izleyecekler diye ekran ba$ına geçip de böyle hüsran edici saçma sapan diyaloglarla dolu sahneleri izleyince oooooeeaah $eklinde ba$ka kanala geçiyorlar.

lan en çok binnur kaya’ya yazık ya.

ba$indan beri soyledim, yine soyluyorum, bu dizi bir boka benzemiyor, uzun omurlu olacagini da sanmiyorum.

$imdi kalkip "o zaman ne bok yemeye izliyorsun?" diyebilirsin, belki de bu satirlari yazabilmek icin izliyorumdur, belki de sirf binnur kaya icin izliyorumdur, ne bileyim lan?

bu haftaki bolumunde de erman’in arda ile olan baba ogul sohbeti 40 dakikaya yayildi, anne ki$isinin de melodi ile konu$masi bir o kadar surdu. evdeyiz programini ceken yonetmen yemin ederim hakli, biraz aksiyon lan!

(bkz: bir entry var aklımda götümüze girebilecek türden)

dunku bolumu de daha onceki bolumlerinden farksiz gecti.

komik oldugu du$unulen sahne ve diyaloglara haddindan fazla zaman ayiriyorlar ve bu da kisa bir sure sonra izleyiciyi bayiyor, kanal degi$tirtiyor. kom$ularin kuzu ailesini taklit etmelerine net iki bolum ayirdilar, cu$ artik ama ya. bu kadar da senaryo kisiri olunmaz ki. fikir dani$sinlar, soz veriyorum tikandiklari yerde ben de yazicam onlar adina bir $eyler hem de be$ kuru$ ucret almaksizin.

duyun sesimi alo?

dizi ile alakali super bir tespitim var.

muhtemelen dizinin yapimcilari bir kac sokak senaristine(o da ne demekse) gitmi$ler ve demi$ler ki;

+ 2 saat boyunca ekrani i$gal edecek bir dizi lazim ama 2 saati dolduracak atraksiyonlari bizim uretebilme kapasitemiz hic yok, ne yapmaliyiz?

ve senaristlerden aldiklari cevap da $u $ekilde olmali;

- siz i$in o kismini bize birakin. bir bir kahvalti sofrasi ba$inda ya$anilan diyaloglar yazariz ki en az 25 dakika surer. bir de i$ yeri diyaloglarina 1 saat 15 dakika ayirdik mi gerisi cocuk oyuncagi.

i$te boylelikle bu dizi olu$mu$. eminim ben bundan.

sevgili haydar ağabey; bu ve benzeri diziler konusunda hala bakireyim. geçen gün bir misafirlikte reklamını azıcık ucundan seyretmek zorunda kaldım ama hiç zevk almadım. bekaretim bozulmuş mudur?

doğru oyuncular, doğru konu fakat yanlış senarist dedirten dizi. zira karakterlerin istisnasız tümü her hafta kendisini tekrarlıyor... ne geniş ailenin sıradışılığı, ne de canım ailemin sıcaklığını hissettiriyor. ne zaman biter bilemem ama benim gözümde 1. bölümden sonra bitmiştir...

bir kaç kere izlemeye niyetlendim fakat ne zaman açsam şafak sezer "cünup" deyip duruyordu ki üst üste 3 hafta böyle, o değil üçünde de yanımda annem vardı. lanet gelsin böyle senaryoya.