bulent ecevite kazik atip ytpyi kuran daha sonra 3 kasim secimlerinde hezimete ugrayip bu sefer kendisi kemal dervisten kazik yiyen sabetayist adam.
ismail cem
cok severdim ben bu adami.siyasetciler icerisinde tek sevdigim de diyebilirim.bir rahatsizligindan oturu yurtdi$inda tedaviye gitmi$ti.bugun donmu$.haberlerde goruntuleri vardi da gozlerime inanamadim.spiker tarafindan isminin anons edilmesini bekledim, ismail cem degildir bu dedim.ne yazik ki ta kendisiymi$.nasil cokmu$, nasil berbat bir durumda gozukuyordu ve ne kadar uzuldum anlatamam.kanali degi$tirdim bir diger kanalda ayni haber vardi.peri$an olmu$ koskoca ismail cem.mahfolmu$.
alan delon gibi yakisikli olan eski dis isleri bakanimiz,su anda istanbul bilgi universitesindeki derslere giriyor.
eski osmanli pasalarindan birinin torunudur ve turk dis siyaseti icin utanilmasi gerekilen bir insandir..kendisi disisleri bakaniyken yunanistan disisleri bakaninin ankara’da sirtaki oynamadigi kalmisti.yunanistan’in pkk ya verdigi destek belgeleriyle ortaya cikmasina ve yunanistani avrupa birliginden atacak kozu elde etmesine ragmen kendisi gidip simitise dostluk elini uzatmisti..nitekim medyayla beraber turk-yunan dostluk havasi esmisti ve yunanlara karsi yumusama saglanmisti..1999 depreminde ordu ve turk kurturma ekipleri mukemmel calismisken,15 kisiyle belki gelmis olan yunan ekibi medya ve ismail cem tarafindan asiri derecede abartilmisti..daha sonra ecevitin avrupa birligi uyum yasalarinda bagimsizligi tehlikeye sokan durumlara direnmesinden sonra,eceviti de satmis secim istemis ve basimiza akp ve rte illetini getirmisti..kendisi su an da kanserdir,insan olarak icimden iyilesir demek geliyor ama bu ulkenin vatandasi olarak icim sizlamiyor...
politikacı olamayacak kadar dürüst bir insandır kendisi.
ismail cem, 1940da istanbulda doğdu. 1959da istanbul robert kolejinden mezun olan cem, 1963te lozan üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi. cem, paris siyasal bilgiler enstitüsünde siyaset sosyolojisi dalında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde yazı işleri ve genel yayın müdürlüğü yapan cem, 1971 - 1974 yılları arasında türkiye gazeteciler sendikası istanbul şubesi başkanlığı görevini yürüttü. 15 şubat 1974te trt genel müdürlüğüne atanan cem, bu görevini 17 mayıs 1975e kadar sürdürdü. özellikle televizyonun gelişmesine önemli katkılarda bulunan cemin genel müdürlüğü sırasında, haftada 20 saat olan yayın 50 saate yükseldi. buna göre 10 milyon olan televizyon izleyici sayısı 20 milyona çıktı.
12 nisan 1975 seçimlerinden sonra iktidara gelen demirel başkanlığındaki "milliyetçi cephe" hükümetinin yaptığı ilk değişikliklerden biri 16 mayıs 1975te ismail cemi görevinden uzaklaştırarak yerine nevzat yalçıntaşı atamak oldu. cem, daha sonra danıştay tarafından göreve iade edildi ancak, kendisi gazeteciliğe yapmayı tercih etti..
1987 ve 1991 seçimlerinde istanbuldan, 1995 ve 1999 seçimlerinde ise kayseriden milletvekili seçilen cem, 1987 - 1996 yılları arasında avrupa konseyi parlamenter meclisi (akpm) ve batı avrupa birliği (bab) asamblesi üyeliği yaptı. cem, daha sonraki yıllarda, akpm sosyalist grubu başkanvekilliği ve başkanlığı, bab asamblesi türk parlamenter grubunda ise grup başkanlığına seçildi. avrupa medya enstitüsü danışma kurulu üyeliğini yürüten cem, 50nci hükümette kültür bakanı olarak görevlendirildi. cem, 30 haziran 1997 tarihinde kurulan 55inci hükümette ise dışişleri bakanlığı görevine atandı. 57nci hükümette de bu görevi yürüten cemin kaleme aldığı kitaplar arasında türkiyede geri kalmışlığın tarihi, türkiye üzerinde yazılar, 12 mart, trtde 500 gün, siyaset yazıları, geçiş dönemi türkiyesi, sosyal demokrasi ya da demokratik sosyalizm nedir, ne değildir?, türkiyede sosyal demokrasi, engeller ve çözümler, yeni sol, soldaki arayış, gelecek için denemeler, mevsimler (fotoğraflar) ve 21. yüzyılda türkiye bulunuyor. fotoğrafla yakından ilgilenen ve çalışmalarını açtığı sergilerle kamuoyuna duyuran cem, ingilizce ve fransızca biliyor.
www.trt.net.tr
12 nisan 1975 seçimlerinden sonra iktidara gelen demirel başkanlığındaki "milliyetçi cephe" hükümetinin yaptığı ilk değişikliklerden biri 16 mayıs 1975te ismail cemi görevinden uzaklaştırarak yerine nevzat yalçıntaşı atamak oldu. cem, daha sonra danıştay tarafından göreve iade edildi ancak, kendisi gazeteciliğe yapmayı tercih etti..
1987 ve 1991 seçimlerinde istanbuldan, 1995 ve 1999 seçimlerinde ise kayseriden milletvekili seçilen cem, 1987 - 1996 yılları arasında avrupa konseyi parlamenter meclisi (akpm) ve batı avrupa birliği (bab) asamblesi üyeliği yaptı. cem, daha sonraki yıllarda, akpm sosyalist grubu başkanvekilliği ve başkanlığı, bab asamblesi türk parlamenter grubunda ise grup başkanlığına seçildi. avrupa medya enstitüsü danışma kurulu üyeliğini yürüten cem, 50nci hükümette kültür bakanı olarak görevlendirildi. cem, 30 haziran 1997 tarihinde kurulan 55inci hükümette ise dışişleri bakanlığı görevine atandı. 57nci hükümette de bu görevi yürüten cemin kaleme aldığı kitaplar arasında türkiyede geri kalmışlığın tarihi, türkiye üzerinde yazılar, 12 mart, trtde 500 gün, siyaset yazıları, geçiş dönemi türkiyesi, sosyal demokrasi ya da demokratik sosyalizm nedir, ne değildir?, türkiyede sosyal demokrasi, engeller ve çözümler, yeni sol, soldaki arayış, gelecek için denemeler, mevsimler (fotoğraflar) ve 21. yüzyılda türkiye bulunuyor. fotoğrafla yakından ilgilenen ve çalışmalarını açtığı sergilerle kamuoyuna duyuran cem, ingilizce ve fransızca biliyor.
www.trt.net.tr
(bkz: ismail cem ipekci)
10 numara politikacı.
tedavi gördüğü istanbul cerrahi hastanesinde vefat etmiştir.
adını gördüğümde ’’ahanda kaybettik’’ diye düşünerek baktığımda vefatını gördüğüm, politik olarak ayrı saflarda yer alsak da kişiliğini ve demokratlığını beğendiğim, ölümüne üzüldüğüm eski politikacımızdır.
turk siyasetine meclise yakisan bir degerdi. yerini biraktiklarina bakinca insan umutsuzluga kapiliyor
ikiyüzlü insanlarla iş yapmayı beceremeyen dürüst insan.
akciğer kanseri tedavisine yenik düşmüş eski politikacımız.
hakkın da 5 tane entry girildiğini gördüğüm de "ehehe girim de hakkında bu kadar entry girilince öldü sandı diye bi bkz verim" diye düşünürken gerçekten vefat ettiğini görünce şok geçirmeme sebep olan, duruşu ve beyefendiliğiyle türk siyaset tarihinde iyi yerlerde görülecek eski dışişleri bakanımız.
1940 yılında istanbul’da doğan ismail cem, 1959 yılında istanbul robert kolej, 1963’te de lozan üniversitesi hukuk fakültesi’nden mezun oldu. paris siyasal bilgiler enstitüsü’nde siyaset sosyolojisi dalında master yapan ismail cem, 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü yaptı.
daha genç bir gazeteciyken yazdığı “türkiye’de geri kalmışlığın tarihi” adlı kitapla özellikle sol çevrelerde büyük yankı uyandıran ismail cem, 1974’te ecevit hükümeti sırasında trt genel müdürlüğü’ne getirildi.
bu dönemde trt’de önemli atılımlar yaptı. türkiye’nin tek tv kanalı olan trt’de nitelikli belgeseller, dizi filmler ve filmler yayınlandı.
ancak trt’daki bu yenilikçi atılım muhafazakar çevrelerin tepkisini çekti.
muhalefet partileri tarafından büyük tepki toplayan cem, 1’inci milliyetçi cephe hükümetinin gelişiyle trt’deki görevinden ayrıldı.
daha sonra çıkardığı sosyalist eğilimli “politika” gazetesi 12 eylül’le birlikte yayın hayatına son vermek zorunda kaldı.
1980 sonrasında sosyal demokrat halkçı parti’de aktif siyasete atılan cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde istanbul’dan milletvekili seçildi.
deniz baykal’ın liderliğini yaptığı “yeni sol” akımını kavramsallaştıran cem, 1995 seçimleri arifesinde önemli bir tercih değişikliği yaptı ve dsp’ye katıldı.
ecevit’in kayseri’den aday gösterdiği cem’i harcamak istediği ileri sürüldü, fakat cem aktif bir kampanya yürüterek daha önce hiçbir bağının olmadığı kayseri’den milletvekili seçildi.
ecevitler tarafından dsp meclis grup yönetim kurulu üyeliğine seçilen cem, asıl başarısını yurtdışında gösterdi. avrupa konseyi parlamenter meclisi sosyalist grubu başkanvekilliği’ne seçildi.
1995’te kurulan 50. hükümette kültür bakanlığı yapan cem, 30 haziran 1997’de dışişleri bakanlığı’na getirildi.
11 temmuz 2002 tarihine kadar dışişleri bakanlığı yapan cem, cumhuriyet tarihinde bu görevi en uzun süre yürüten bakanlar arasında yer aldı ve dışişleri’ndeki parlak kariyeriyle dünyada türkiye’nin batılı yüzü olarak tanındı. özellikle yunanistan’ın ile ilişkilerin geliştirilmesinde büyük rol oynadı. hatta, yunanistan dışişleri bakanı papandreu ile birlikte 2000 yılında dünyada ‘yılın devlet adamı ödülü’nü aldı.
2002 yazında ecevit’le yollarını ayıran ismail cem, hüsamettin özkan, istemihan talay ve dsp’den kopan diğer milletvekilleriyle ile birlikte yeni türkiye partisi’ni kurdu.
ilk hayal kırıklığını kemal derviş’in chp’ye katılmasıyla yaşayan cem’in partisi 3 kasım seçimlerinde yüzde 1 oy alarak barajın altında kaldı.
seçimlerin ardından akciğer kanseri tedavisi için abd’ye giden ismail cem ile chp genel başkanı baykal arasında gerçekleşen telefon görüşmeleri chp ile ytp arasında birleşmeye giden yolun ilk adımını oluşturdu.
baykal’dan gelen birleşme teklifini kabul eden cem, ytp’nin ekim 2004 ‘te son kez yapılan kurultayına katıldı.
cem, chp’nin 29 ocak 2005’teki olağanüstü kurultayının ardından genel başkan başdanışmanlığına getirildi.
daha genç bir gazeteciyken yazdığı “türkiye’de geri kalmışlığın tarihi” adlı kitapla özellikle sol çevrelerde büyük yankı uyandıran ismail cem, 1974’te ecevit hükümeti sırasında trt genel müdürlüğü’ne getirildi.
bu dönemde trt’de önemli atılımlar yaptı. türkiye’nin tek tv kanalı olan trt’de nitelikli belgeseller, dizi filmler ve filmler yayınlandı.
ancak trt’daki bu yenilikçi atılım muhafazakar çevrelerin tepkisini çekti.
muhalefet partileri tarafından büyük tepki toplayan cem, 1’inci milliyetçi cephe hükümetinin gelişiyle trt’deki görevinden ayrıldı.
daha sonra çıkardığı sosyalist eğilimli “politika” gazetesi 12 eylül’le birlikte yayın hayatına son vermek zorunda kaldı.
1980 sonrasında sosyal demokrat halkçı parti’de aktif siyasete atılan cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde istanbul’dan milletvekili seçildi.
deniz baykal’ın liderliğini yaptığı “yeni sol” akımını kavramsallaştıran cem, 1995 seçimleri arifesinde önemli bir tercih değişikliği yaptı ve dsp’ye katıldı.
ecevit’in kayseri’den aday gösterdiği cem’i harcamak istediği ileri sürüldü, fakat cem aktif bir kampanya yürüterek daha önce hiçbir bağının olmadığı kayseri’den milletvekili seçildi.
ecevitler tarafından dsp meclis grup yönetim kurulu üyeliğine seçilen cem, asıl başarısını yurtdışında gösterdi. avrupa konseyi parlamenter meclisi sosyalist grubu başkanvekilliği’ne seçildi.
1995’te kurulan 50. hükümette kültür bakanlığı yapan cem, 30 haziran 1997’de dışişleri bakanlığı’na getirildi.
11 temmuz 2002 tarihine kadar dışişleri bakanlığı yapan cem, cumhuriyet tarihinde bu görevi en uzun süre yürüten bakanlar arasında yer aldı ve dışişleri’ndeki parlak kariyeriyle dünyada türkiye’nin batılı yüzü olarak tanındı. özellikle yunanistan’ın ile ilişkilerin geliştirilmesinde büyük rol oynadı. hatta, yunanistan dışişleri bakanı papandreu ile birlikte 2000 yılında dünyada ‘yılın devlet adamı ödülü’nü aldı.
2002 yazında ecevit’le yollarını ayıran ismail cem, hüsamettin özkan, istemihan talay ve dsp’den kopan diğer milletvekilleriyle ile birlikte yeni türkiye partisi’ni kurdu.
ilk hayal kırıklığını kemal derviş’in chp’ye katılmasıyla yaşayan cem’in partisi 3 kasım seçimlerinde yüzde 1 oy alarak barajın altında kaldı.
seçimlerin ardından akciğer kanseri tedavisi için abd’ye giden ismail cem ile chp genel başkanı baykal arasında gerçekleşen telefon görüşmeleri chp ile ytp arasında birleşmeye giden yolun ilk adımını oluşturdu.
baykal’dan gelen birleşme teklifini kabul eden cem, ytp’nin ekim 2004 ‘te son kez yapılan kurultayına katıldı.
cem, chp’nin 29 ocak 2005’teki olağanüstü kurultayının ardından genel başkan başdanışmanlığına getirildi.
temiz siyaset yapan birkaç politikacıdan biri idi. o da ayrıldı şimdi aramızdan.
dışişleri bakanlığı denilince aklıma gelen ilk isim olmuştur her zaman. toprağı bol olsun.
hakkinda bu kadar entry girilince öldü sandim aklimdan geçerken yere yigilmama neden olan temiz insan.
daha pazar günü konusuyorduk annemle, ben de okudugum bir yazidan alinti yapip ’kemoterapi cevap veriyormus, ise yariyormus tedavi.’ diyordum.
ruhu sad olsun.
daha pazar günü konusuyorduk annemle, ben de okudugum bir yazidan alinti yapip ’kemoterapi cevap veriyormus, ise yariyormus tedavi.’ diyordum.
ruhu sad olsun.
türkiyede demokrasi ve insan haklarının gelişmesinde büyük rol oynamış aydın. o da bir demokrasi şehidi mumcu ile aynı tarihte ölmesi de cennette demokrasiye bayağıca ihtiyac olduğunun göstergesi gibi.
masal sona eriyor...
iyiler ölüyor , kötüler kazanıyor...
iyiler ölüyor , kötüler kazanıyor...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?