araştırmacı gazeteci-yazar uğur mumcu’nun 12 mart muhtırası döneminde yaşanan bazı olayları anlatıp eleştirdiği kitabıdır.
aziz nesin kitap hakkında bir yazı yazmıştır. bu yazı um:ag’ın baskısında kitabın ön sözü olarak yer alırken, yazının küçük bir kısmı ise arka kapakta yer almıştır.arka kapakta kalan kısım da şu şekildedir:
"ellerin dert görmesin uğur mumcu! sakıncalı piyade’yi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık.
kendi yazdıklarıma gülemem. ama senin yazdıklarını gülerek okudum. "acı acı gülmek" deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm."
sakıncali piyade
su gösteri sanatları sahnesinde bu akşam gerçekleştirilen oyundur.
prömiyerinin muhtıra ile aynı güne gelmesi ile de ayrı bir anlam kazanmıştır. oyun sonunda gösterilen sinevizyon gösterisi ise tüyleri diken diken etmiştir.
ülkemizde oynanan oyunların -ve ne yazık ki hala oynanan oyunların- sahnelenişini seyretmek ayrı bir keyifli idi. keyif sözcüğü ne kadar uygun kaçarsa elbet böylesi acı bir döneme.
prömiyerinin muhtıra ile aynı güne gelmesi ile de ayrı bir anlam kazanmıştır. oyun sonunda gösterilen sinevizyon gösterisi ise tüyleri diken diken etmiştir.
ülkemizde oynanan oyunların -ve ne yazık ki hala oynanan oyunların- sahnelenişini seyretmek ayrı bir keyifli idi. keyif sözcüğü ne kadar uygun kaçarsa elbet böylesi acı bir döneme.
oyunlaştıran: uğur mumcu / rutkay aziz
yöneten: mehmet ulay
y. asistanı: nazlıhan sağlam
müzik: timur selçuk
hareket düzeni: gizem erden
dekor-kostüm: mustafa ziya ülkenciler
işık tasarımı: yüksel aymaz
belgesel film tasarımı: çağrı kinikoğlu
genel sanat yönetmeni: orhan aydin
oyuncular
mehmet ulay, orhan aydin, recep yener
talat bozok, mustafa kirantepe, tamer özceviz
deniz atam, kayhan koşar, cenk şengül
ve oğuz tunç
yöneten: mehmet ulay
y. asistanı: nazlıhan sağlam
müzik: timur selçuk
hareket düzeni: gizem erden
dekor-kostüm: mustafa ziya ülkenciler
işık tasarımı: yüksel aymaz
belgesel film tasarımı: çağrı kinikoğlu
genel sanat yönetmeni: orhan aydin
oyuncular
mehmet ulay, orhan aydin, recep yener
talat bozok, mustafa kirantepe, tamer özceviz
deniz atam, kayhan koşar, cenk şengül
ve oğuz tunç
başından itibaren düzgün giderken, tam kitabın sonlarında aydınımızın klasik aman devlete nasıl laf soksam gazıyla yazarının iyice saçmaladığı kitaptır.
fethi çelikbaş gibi insanların, kendi cephesindeki insanlar tarafından bile değer görmemeye mahkum bir yaşamları olduğunu çok güzel anlatmıştır.
fethi çelikbaş gibi insanların, kendi cephesindeki insanlar tarafından bile değer görmemeye mahkum bir yaşamları olduğunu çok güzel anlatmıştır.
uğur mumcunun askeriyeden atılmasından ilham alarak yazdığı kitabıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?