kapı dürbününden gözetlenmek

rahatsızlıklıkların en sinir bozucularındandır belkide.karşı komşunuz siz dairenize girerken kapı dürbününden sizi izler farkedersiniz malum bellidir karanlık düşer dürbüne . ses çıkaramamanın verdiği huzursuzlukla biran evvel evinize girmek istersiniz . verebilceginiz tepkiyi bilememek söylencek bir sözün , yapılcak bir hareketin olmadığı andır.yanınızda misafirinizde var ise olayın sinir bozuculuğu fibonacci tavsanları misali katlandıkça katlanır.içinizde kapıya aduket çekme ihtiyacı dürbünü çekiçle kırmak , mehmet ali erbilin reklam arası için kameraya parmak döndürme hareketini saatlerce dürbüne doğru yapma isteği uyanır bünyede.kapıya dönüp nolduuu lannn godoooooo$$$$$$ diyerek rahatlamak akabinde sahanın murat koimde dur at derkenki gülme efektini günlerce tekrarlamak istersiniz ... ama olmaz toplumsal baskı ve türk toplumunda ya$amanın getirdiği içsel baskı size izin vermez kapınızı açar içeri girer kapı arkasından karşı daireye doğru kocaman bir $raaaaakkk sesi çıkartarak nahhhh yaparsınız.böyledir dürbünden gözetlenmek sinir bozar titretir insanı , kendinden geçirir .

not: (bkz: kendimden biliyorum)

gidip dürbünü öpmek röntgenci teyzeleri şaşırtabilir.

merdivenlerden yukarı çıkarken kapıdaki cam noktaya baktığımzda arkasındaki ışığın biren kararması ile, arkasından sizi izleyeni hissedersiniz bir an; hiçbir şey olmamış gibi yukarı çıkmaya devam edersiniz. hep böyle olur.

merdivenlerde birkaç basamak önden gidip kapı dürbünü elle kapatılır, sevdicek hızlıca o katı geçer, eve gelindiğinde de çıt çıkarmadan giriş yapılır.
ertesi gün nöbetçi komşu sizi anneye piyonlamaya kalksa da ileteceği tek şey kendi yorumları olacağından direk inkara yatılır.

(bkz: kapıya webcam kuran komşu)

baş parmağı,işaret parmağı ile orta parmak arasına sıkıştırarak dürbüne doğru sallamak gözetleyen kişiyi anlık bir şoka sokar. sonrasında don indirilerek öldürücü darbe yapılabilir.