şebnem işigüzelin 1993te henüz 20 yaşındayken yazdığı kitap. can yayınlarından çıkmıştır. aynı yıl yunus nadi öykü ödülünü alan kitap, daha sonra içerisinde uygunsuz cümleler bulunduğu gerekçesiyle yasaklandı ve toplatıldı. daha sonra 2001 de everest yayın evi kitabın sansürlenen cümlelerinin üzerini siyah bantla kapatarak tekrar yayınladı. ancak siyah bantla kapalı olan yerlerde yazan yazılar kitabın en arkasında açık bir şekilde not edilmişti. yalnızca öykülerin içinde olması gerektiği yerde değillerdi. çok ayıp bir kitap evet.
hanene ay doğaçak
(bkz: kahve fali)
kitabı yasaklayan muzır kuruluna karşı bir bildiri yayınlandı. bu bildirinin altında bir sürü yazarın imzası vardı;
5 ekim 1993
bir edebiyat, yaratıldığı ülkenin, temsil ettiği hayatın bütün yönlerini, bütün zenginliklerini görüp yansıttığı ölçüde güçlüdür. yüzyıllardır baskılarla boğuşan türk edebiyatı, zenginliğinden vazgeçmeyecektir. cinsellik de insan hayatının en temel ve en vazgeçilmez bir parçası olduğuna göre edebiyat eserlerinde konu edilmesi doğaldır. bir edebiyat eserinin ne olduğu konusu tartışılabilir, ama bizler gerçek bir edebiyat eserinin hiçbir zaman muzır nitelikler taşımayacağına inanıyoruz.
edebi değeri konusunda uzman edebiyatçıların düşünce birliği içinde beğenip ödüllendirdiği bir kitap hakkında muzır kurulunun "zararlıdır" kararı vermesi, edebiyatımızın özgürlük alanına yapılmış bir saldırı olduğu kadar, bu yasaklayıcı kurumun kendi kuruluş yasasına da aykırı bir davranıştır. kamuoyunda muzır kurulu olarak bilinen başbakanlık küçükleri muzır neşriyattan koruma kurulunun kuruluş yasasının 6ncı maddesine göre "fikri, içtimai ve bedii kıymeti haiz olan eserler, bu kanunun şümulünden hariçtir." dili çok eskimiş bu maddeyi günümüz diliyle söylersek: "bilim, sanat ve edebiyat eserleri bu yasanın kapsamı dışındadır." durum böyle olunca başbakanlığa bağlı olan bu kurul sanat ve edebiyat eserleri konusunda karar veremez demektir.
bu kurulun türk dilini ve edebiyatını hedef alan zarar verici yasakçı, yıkıcı kararlarından kaygı duyuyoruz. bu kurulun edebiyatımıza ve türkçemize yönelik baskıları ve yanlış kararları, toplumun ve küçüklerin ahlakını hiçbir şekilde korumayacak, yalnızca gelecekte birer utanç belgesi olarak anılacaktır. bu kurul gerçek edebiyattan, sanattan ve tüm yazarlardan elini çekmelidir.
yaşar kemal
orhan pamuk
erdal öz
latife tekin
tahsin yücel
pınar kür
ahmet altan
tarık dursun
selim ileri
faik baysal
füruzan
hilmi yavuz
nedim gürsel
onat kutlar
demir özlü
orhan duru
nazlı eray
mehmet eroğlu.
5 ekim 1993
bir edebiyat, yaratıldığı ülkenin, temsil ettiği hayatın bütün yönlerini, bütün zenginliklerini görüp yansıttığı ölçüde güçlüdür. yüzyıllardır baskılarla boğuşan türk edebiyatı, zenginliğinden vazgeçmeyecektir. cinsellik de insan hayatının en temel ve en vazgeçilmez bir parçası olduğuna göre edebiyat eserlerinde konu edilmesi doğaldır. bir edebiyat eserinin ne olduğu konusu tartışılabilir, ama bizler gerçek bir edebiyat eserinin hiçbir zaman muzır nitelikler taşımayacağına inanıyoruz.
edebi değeri konusunda uzman edebiyatçıların düşünce birliği içinde beğenip ödüllendirdiği bir kitap hakkında muzır kurulunun "zararlıdır" kararı vermesi, edebiyatımızın özgürlük alanına yapılmış bir saldırı olduğu kadar, bu yasaklayıcı kurumun kendi kuruluş yasasına da aykırı bir davranıştır. kamuoyunda muzır kurulu olarak bilinen başbakanlık küçükleri muzır neşriyattan koruma kurulunun kuruluş yasasının 6ncı maddesine göre "fikri, içtimai ve bedii kıymeti haiz olan eserler, bu kanunun şümulünden hariçtir." dili çok eskimiş bu maddeyi günümüz diliyle söylersek: "bilim, sanat ve edebiyat eserleri bu yasanın kapsamı dışındadır." durum böyle olunca başbakanlığa bağlı olan bu kurul sanat ve edebiyat eserleri konusunda karar veremez demektir.
bu kurulun türk dilini ve edebiyatını hedef alan zarar verici yasakçı, yıkıcı kararlarından kaygı duyuyoruz. bu kurulun edebiyatımıza ve türkçemize yönelik baskıları ve yanlış kararları, toplumun ve küçüklerin ahlakını hiçbir şekilde korumayacak, yalnızca gelecekte birer utanç belgesi olarak anılacaktır. bu kurul gerçek edebiyattan, sanattan ve tüm yazarlardan elini çekmelidir.
yaşar kemal
orhan pamuk
erdal öz
latife tekin
tahsin yücel
pınar kür
ahmet altan
tarık dursun
selim ileri
faik baysal
füruzan
hilmi yavuz
nedim gürsel
onat kutlar
demir özlü
orhan duru
nazlı eray
mehmet eroğlu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?