1931’de, istanbul’da doğdum. 21 yaşıma kadar kuzguncuk’un tepesindeki evimizde babaannem ve büyükbabamla geçirdim. bu yüzden çocukluğumla büyüklüğüm arasında büyük fark yok gibidir. aile çevremizde, çocuktan çok yaşlı komşular, yaşlı akrabalar bulunduğu için, onların arasında, yaşlı bir insan gibi yetiştim. ilkokulu kuzguncuk’ta, ortaokulu tünel’deki alman lisesi’nde bitirdim. öğrenimim bu kadardır" bir sevim burak söyleşisinden alıntıdır.
sevim burak iki kez evlenmiştir. ilki 18 yaşında, keman sanatçısı orhan borar ile yaptığı evliliktir. bu evliliğinden oğlu karaca borar dünyaya gelmiştir. ikinci eşi ressam ömer uluç’la evlenmesinin ardından sevim burak 1961’de sipariş üzerine elbise diktiği butiğini kapatır ve tamamen hikaye yazma üzerine yoğunlaşır. ikinci evliliğinden elfe uluç adında bir kız çocuğu dünyaya getirir.
sevim burak, ilk hikaye kitabı yanık saraylar’ı 1965’te yayımladı. çocukluğunun geçtiği kuzguncuk’u anlatırken hikayelerde adı geçen kişilerin pek çoğuyla ilgili ipuçları da verir. sevim burak eserlerindeki kahramanlara verilen isimler, yazarın çocukluğundan hatırladığı isimlerdir. yani hikayelerde geçen isimler, gerçek kişilere aittir. lakin hikayenin kendi gerçeğine göre yeniden düzenlenmiştir.
öyküleri bilinç akışı tekniğinin yetkin örnekleri olarak kabul edilir. genellikle kadın sorunlarını anlattığı yapıtlarında şiirsel bir dil kullanmıştır. 1965 yılında yazdığı ilk kitabı yanık saraylar’dan sonra 1982 yılında sahibinin sesi adlı oyunu ve afrika dansı adlı öykü kitabı yayımlanmıştır. diğer eserleri: palyaço ruşen (hikâye), everest my lord (oyun), ford mach i (roman - bu eserini tamamlayamamıştır.)
sevim burak
ilginç bir yazım tarzı vardır... okursunuz bir şeyler anladığınızı sanırsınız ama gerçek şudur ki en az üç kere okursunuz tam anlamak için kendisini ve kendinizi...
şöyle der sevim burak;
"açıkgözler için hiç bir şey yazmayacağım. dünyalarını kaybetmişler için, kendim için yazacağım-erken bunamışlara-hayalperestlere- çok acıklılara- bu dünyadan gitmek için hazırlık yapanlara yazacağım.
yalnız aklını kaybetmişlerle bu dünyayı paylaşacağım. aşktan aklını oynatanlara-şizofrenlere-aşırı romantiklere- ve aşırı sadistlere...."
"açıkgözler için hiç bir şey yazmayacağım. dünyalarını kaybetmişler için, kendim için yazacağım-erken bunamışlara-hayalperestlere- çok acıklılara- bu dünyadan gitmek için hazırlık yapanlara yazacağım.
yalnız aklını kaybetmişlerle bu dünyayı paylaşacağım. aşktan aklını oynatanlara-şizofrenlere-aşırı romantiklere- ve aşırı sadistlere...."
okuduğum her an yeni şeyler öğrenmenin ötesinde beni şaşırtan mucize kadındır. tiryakisiyim yazmış olduğu her kelimenin. iyi ki yaşamış, iyi ki varmış, iyi ki okumuşum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?