ilkokulda, ortaokulda ve lisede karşımıza çıkmış olan derstir. öğretmen çizimde serbestsiniz dedi mi dünyalar bizim olurdu. önce güneşi, sonra çizdiğimiz güneşin altına dağları çizerdik ve bütün bu saçmalıklar ne hikmetse çizdiğimiz ağaçla aynı boydaydı. he bir de nehir çizerdik ve bu nehir hep evin önünden akardı.
iş milli bayramları çizmeye geldiği zaman da ders esnasında zaman geçirme amaçlı birşeyler karalanır ve çizim eve taşınırdı. evdeyken de aile büyüklerine çizdirilirdi.
(bkz: ben küçükken çok salaktım)
resim dersi
nedense hocaları da gıcık olan ders. herhalde ozel sınavlar yapılıyor. bi de anı anlatmadan geçemiyecegim: lisedeyken konferansa gidilir sınıfca ee tabe hocalar da var. bizim arkadaş ortaokuldan resim hocasını gorunce dayanamaz başlar veryansına
yok hocam bu resimci anlamıyo.. siz beni bilirsiniz ortaokulda nasıl resimler çizerdim bu adam taktı bana.. hoca sakin ses vermez ve az sonra bomba patlar meger o bunları solerken lise resimcisi hemen arkasında.. arkadaş anında got olur ama yüzsüz bi çocuktu be..
yok hocam bu resimci anlamıyo.. siz beni bilirsiniz ortaokulda nasıl resimler çizerdim bu adam taktı bana.. hoca sakin ses vermez ve az sonra bomba patlar meger o bunları solerken lise resimcisi hemen arkasında.. arkadaş anında got olur ama yüzsüz bi çocuktu be..
beden eğitimi dersinden sonraki en zevkli dersti.kız öğrenciler tüm gayretleriyle birşeyler yapmaya çalışırken, bizim gibi haylaz olan erkekler arka sırada kim daha fazla boyalı suyu içer! yarışması yapardı.resimden tek anladığımız kağıdın alt kısmına yeşil üst kısmına mavi sürmekti.
(bkz: mon ami)
(bkz: mon ami)
en son lise 1. sınıfta iken gördüğüm yeteneksizliğimden midir nedir bilinmez oldum olası sevemediğim ders.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?