antisosyal

sosyal olmayan, ortamlara girmekten hoşlanmayan, devamlı kendi başına duran ve evde oturan şahsiyet.
iğrenç bişey yani anlayacağınız.

(bkz: asosyal)

asosyalden farklı olan işte öyle bir şey.

insanlarla iletişim kurmaktan hoşlanmayan hatta kendisiyle iletişim kurmaya çalışan insanları tersleyen kişi.

kendi kendilerine yettiğini sanan insan kişisi.

(bkz: sosyofobik)
(bkz: sosyal fobik)

itinayla kaçılası ruhu çalkantılı kimse.

algılamalarda farklılık yaratabilecek bir olgu. kimilerine göre kitap okumayan, sinemaya gitmeyen insan modeli. kimilerine göre de toplum içinde girişkenlik göstermeyen kimseler. şunu da sormadan yapamıyor insan, kendi kabuğunda olupta sinemaya gidiyorsa ya da kitap okuyorsa sosyal midir insan ya da tüm bunları yapmayıpta, toplum içinde sivrilebilen, herkesle konuşacak bir şeyleri olan dışavurumcu kişilik midir insanı sosyal yapan...

asosyal ile antisosyal birbirinden tamamen farklı seylerdir ancak her daim ayni olduklari sanilarak karistirilirlar. asosyallik bir cok kisinin de belirttigi gibi kisilerin sosyal olmama istegi ya da sosyallikten itilmesi baglaminda gerceklesen bir durumdur. antisosyallik ise bir kisilik bozuklugudur.
(bkz: antisosyal kisilik bozuklugu)

bu bireyler beklentilerine ve gerçekliğe uymayan bir yapı sergilerler. aklına geldiği gibi hareket eden bu bireyler için hiçbir yasa ve kural bulunmaz. sürekli heyecan ve hareket arayışı içindeki bu kişiler çabuk sıkılırlar. aşağıdaki davranış yapılarının yoğun bir şekilde tek bir kişide bulunması, o kişinin antisosyal kişilik yapısına sahip olduğunu göstermektedir.

kendisinin, yakınlarının ya da başkasının güvenliğini umursamama.
tutuklanmasına yol açacak davranışları sürekli tekrarlama ve sosyal davranışlara uymama.
devamlı olarak yalan söyleyerek, farklı adlar kullanma, zevk ya da kişisel çıkarı için başkalarını aldatma gibi dürüst olmayan davranışlarda bulunma.
aniden sonucunu düşünmeden davranışlar yapma, gelecek için planlar yapmama.
sürekli tekrarlayan kavga, dövüş, saldırılar ile birlikte öfkelenme.
bir işi yürütememe veya parasal sorumluluklarını yerine getirmeme ile giden sürekli kendini suçlama.
yapılan hırsızlık, yaralama gibi zarar verici davranışa rağmen duruma ilgisiz kalıp, kendini haklı göstermeye çalışma ve bundan vicdan azabı duymama.