berlin film festivalinde altın ayı ödülü alan walter sallesın yönetmenliğini yaptığı film en iyi yabancı film ve en iyi kadın oyuncu dallarında da oscar adayı olmakla yetinmişti.
ancak filmi seyrettikten sonra anlaşıldığı gibi fernanda montenegro
harika bir oyunculuk çıkarmış.
dora hayatını rio de janeiro merkez tren istasyonunda arzuhalcilik yaparak kazanır. ailesi olmayan eski öğretmen doranın karşısına bir gün annesini yitiren josue çıkar ve hayatta yanlız kalan bu ikili josuenin babasını bulmak üzere yola çıkarlar. filmin ilk yarısında oldukça çıkarcı ve paylaşmaya kapalı bir karakter tablosu çizen doranın ikinci yarıda buzları nasıl yavaş yavaş erittiğine tanık oluyor ve montenegronun portrelemesinin karşısında şapka çıkarıyoruz.
küçük oyuncu vincius de oliveira yönetmen sallesin bir havaalanında ayakkabı boyatırken keşfettiği bir çocuk. zaten filmi seyrederken ya bu çocuk çok iyi rol yapıyor ya da tiplemesine hiç yabancı değil diyorsunuz.
aslında pek de geri kalmış bir ülke olmayan brezilyada toplumun alt kesimleri için yaşamın hiç kolay olmadığını, devletin trenini yolunu yaptığı yerlerde mafyanın hakimiyetine tanık oluyoruz. tüm bu kaosun içinde aslında pek de yeni olmayan bir konu belgesel yönetmeni olan salles tarafından hünerle işlenmiş.
çekimleriyle, oyuncularıyla kaçırılmaması gereken bir film.
central station
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?