genelde disi zatlarin her disari cikmadan once kendine annesine babasina kocasina sevgilisine tokmatcisina hatta kapicisina sordugu ama en son karar veren mercii nin ici oldugunu bilen soru cesidi.
bunlarin bir level ustu icin : (bkz: yarin ne giysem)
bugün ne giysem
sanırım show tvnin yayın hayatı boyunca yaptığı en saçma program. yemekteyizde en azından insan iki üç yemek tarifi öğrenebiliyordu. bu yarışma kime ne yarar sağlıyor, anlamış değilim. neyse, format ise kısaca şöyle, bir sürü genç- yaşlı ablalarımız, kendi seçtikleri kıyafetleriyle podyuma çıkıyor. jüri üyeleri de bunu değerlendiriyor. kazanan yarışmacı da 100.000 lira alıyor.
dün oturdum ve bayağı izledim, sonuç olarak jüriye yalakalık yapanlar mı, seda sayan edasında bacımlı konuşmalar mı, annem hasta deyip ağlayanlar mı dersin, hepsi vardı. aslında düşündümde bu program tüm programların birleşmiş hali galiba.
dün oturdum ve bayağı izledim, sonuç olarak jüriye yalakalık yapanlar mı, seda sayan edasında bacımlı konuşmalar mı, annem hasta deyip ağlayanlar mı dersin, hepsi vardı. aslında düşündümde bu program tüm programların birleşmiş hali galiba.
hürrem gibi giyinip gelen yarışmacıları içinde bulundurur. jüride bunları beğenir. birisi de çıkıp, yahu bu yarışmanın adı bugün ne giysem değil miydi? diye sormaz. birazcık medeni cesaretim olsa, yıkardım orayı yani. ama yok işte yok! kısmet...
dişi zatlardansa erkek öğrencilerin kendi kendilerine sıkça sordukları soru çeşidi. neden mi? çünkü öğrenci aslında yarı hippidir. hippiliğin ilk adımı öğrenci olmaktır.--o adımdan sonrasını getirenlerde olur getirmeyenlerde,çoğunluk getirmez-- eğer çok zengin değilsen (eve her hafta bi kadın çağarıp bulaşıkları yıkamasını rica edecek kadar) o bulaşık hep kirli kalır. e sonuçta sadece öğrenci evinde yemekten önce bulaşık yıkanır. aynı durum kirli çamaşırlar içinde geçerlidir. dolayısıyla bugün hangi tencereyle yemek yapsam? ile bugün ne giysem? arasında benim için pek bir fark yok.
genelde bugün değilde yarını düşünürüz. (bkz: yarın ne giysem) akşamdan karar verilir, kıyafet başucuna konur, sabah giyinilir ve çıkılır. tabi bazen sabah vazgeçip ne giysem telaşıyla dakikalarını dolap karşısında geçirdikten sonra işe geç kalma telaşı ile koşarak yollarada düşebiliriz. ikiside yapamayacak kadar geç kalındıysa eğer ele ilk geçen üste geçirilip aynı şekilde sokaklara kendimizi atarız.
insan olmak ne zor. neden doğal olunmalı diyerekten çıplak yaşamıyoruz ki.
insan olmak ne zor. neden doğal olunmalı diyerekten çıplak yaşamıyoruz ki.
bu tip programlardan nefret ediyorum kadınlarımızı küçük düşürüp aptal gibi gösteriyorlar elbette aptal kadın da erkek de vardır ama bu tip programlar bütün kadınların aptal olarak görülmesine ve algılanmasına neden oluyor. önce evlendirme ve yemek programı sonra giyinme programı arkasından ne gelicek diye sormaya korkuyorum. insanların televizyon karşısında beynini eritme stratejisi tüm bunlar. (bkz: uyuşturucu )
nur yerlita$’a ne kadar gicikmi$im oysa ki ben, bu program sayesinde anladim. tv nin sesi hep mute konumunda, sirf kanallari gezip haber ararken rastliyorum bu programa, sessiz halindeyken bile tiksiniyorum. televizyon nasil zehirlemi$se bunyemi artik.
insanda, sağda ölecek var tepkimesi yaratıyor.
özge ulusoy da bu programda yer aliyor. almasaymi$ iyiymi$ ama aliyor i$de.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?