ayak parmakları

akasha
genellikle çıplak ayak/terlikli olduğumuz şu güzelim yaz döneminde beni kara kara düşündüren uzuvcuklar.

şimdi efendim,
ellerimizdeki parmaklar anatomik yapıları itibariyle gayet işlevseldirler. evrim de yardımcı olmuş, tutma, bırakma gibi fasilitelerin daha hızlı gelişmesini sağlamıştır. el parmaklarımızla piyano çalmaktan entry girmeye türlü türlü işler becerebilmekteyizdir.

ayak parmakları kısadır. özellikle o en uçtaki minik serçe parmak, ayağınız küçükse şaka gibi bir şeydir. uzun olsalar belki bir işe yarayabilirlerdi, ama böyleyken sadece "parmak ucunda durmak" olarak bildiğimiz, kısa süre için 10cm daha yüksekten bakabilmemizi sağlayan bir harekete yararlar. geri kalan zamanlarda tembel ve şişko solucanlar gibin dipdibe dururlar.
bu parmaklar konum bakımından da dezavantajlı durumdadır.. ayakların sürekli yere basması icap ettiğinden ayak parmaklarıyla (el parmaklarının aksine) bir yandan yürürken bir yandan farklı aktiviteler gerçekleştirilemez. gerçekleştirilse bile 4 parmak bir parmak, ayak baş parmağı da diğer parmak gibi davranır; zira ayak 4 parmakları aynı anda aynı şekilde hareket etmeyi sever. 5 parmaklı olmasına rağmen 2 parmaklı işi yapan ayakla da en fazla el doluyken kapı açılır, yere düşürülen anahtar vb eşya alınır, atraksiyon olsun diye ışık açılır/kapanır. katiyen 5 parmaklı bir elin performansı elde edilemez.
pek bir işe yaramadıkları gibi sürekli insana köstek de olurlar bunlar efendim. çarparsınız, kırılırlar sonra ayak komple kullanılamaz, üstlerine bir şey düşer, acır, şişer, kokar..

gereksiz olduğu bu kadar aşikar başka bir uzuv az bulunur insanda. yine de ısrarla bakımları yapılır, tırnaklarına oje sürülür. el parmakları hırsla iç geçirir bu duruma, kimse farketmez.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol