11 eylül sonrası -başta amerika olmak üzere- bütün hıristiyan ülkelerde müslümanlara olan bakışın kökten değiştiğini kabul etmekle birlikte aslında olaya birde şu yönden bakmamız gerektiğini düşünüyorum:
istatistiklere göre yaklaşık olarak 20 yıl sonra, avrupa birliğinin başkenti brükselde müslümanlar çoğunluğu ele geçirecek.
avrupa misyonerlik faaliyetlerine bütçeler, projeler, denizler akıtmakla meşgulken bazı insanlar (ciddiye alınması gereken, makul miktarda) islamiyeti ve onun gereklerini seçmektedirler.
baskı yoktur, zorlama yoktur, karşı propaganda hat safhadadır ama bütün bu gelişmeler yukarıda belirttiğim gibi devam etmektedir.
birde olaya bakış açısından avrupalılar ile amerikalıların bence en büyük farkları avrupalılar islamı kendi hayat tarzlarına bir tehdit olarak görürken, amerikalılar islamı varlıklarına (mevcudiyetlerine) direk olarak bir tehdit biçiminde değerlendirmeleridir. (hiç amerikalı arkadaşım yok ama okuduklarımdan, duyduklarımdan yola çıkarak bu önermeyi ortaya attım)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?