çok meşhurdur bu " prim yapma " konusu. en acımasız yani, ihtiyacı olanın değil, ihtiyacı olmayanın daha çok yapması. kimisi siyasi hayallerini, kimisi de bilmediği dini meseleleri alet eder yaptığı sözde primlere. ya da bir arkadaşını, sırf bir arkadaşına yaranabilmek için arkadaş arasında veya tanımadığı insanlar arasında küçük düşürmek. ne kadar büyük bir şerefsizlik öyle değil mi? hem de daniskası. ne diye insanlar böyle bir şeye kalkışır ki? hoşlandığı bir kıza iyi gözükmek ve gözüne girmek için, en yakın dostunu bile halk arasında veya kızın önünde küçük düşürebilecek kadar iğrenç bir karaktere sahip insana nasıl bir sıfat yakıştırılmalıdır." sıfatsız " desek sıfatların en babasını almış olur herhalde.
günümüzde bunu maalesef herkes yaşamaktır. yaşamayan kalmamıştır. bu çok kötü ve psikolojiyi derinden etkileyen bir meseledir. çünkü güvendiğin, sevdiğin, inandığın arkadaşının ne yapacağını hala kestiremiyorsun. hala ondan bir sol kroşe bekliyorsun. yalan mı? kim kime doğru düzgün güvenebiliyor ki? böyle bir primin maalesef zamanı yok.10 senelik arkadaşlıklarda da, 1 aylık arkadaşlıklarda da bu görülüyor. bunu engelliyemiyor insanoğlu. çünkü insanlar, bulundukları ortama kendilerini çok çabuk kaptırıyorlar. benliklerini, kimliklerini, sıfatlarını unutuyorlar. acaba arkadaşıma zarar verecek bir şey yaptım mı diye düşünmüyorlar, cümleleri bittikten sonra.
en çok tartışılan konulardan bir tanesi de " din ".evet din, insanlar için çok çok önemli bir hadise. başkalarının yanında prim yapmak için, dinini bile unutan insan evlatları var. bunlar var. kendi arkadaş çevresinde " inançlıyım " diye geçinen insanlar, başka çevrelere girdiği zaman, kendi öz görüşlerini unutup, ortama ayak uydurmak, biri iki boktan arkadaş edinmek için, dinlerini unutup, dinine, kendi dinine söven insanlar var.
ne bunun amacı?
neyin primi bu?
neyin peşindesin?
ne yapmaktasın?
son zamanlarda popüler kültürü doğru yönde kullanmayan insanların, ekşi sözcük’te din üzerine açılmış başlıkları okuyup, altlarındaki entryleri inceleyeyerek kendilerine bir şeyler uydurmaya çalışıyorlar. evet, ekşi sözcük’te bazen bir " matah " bile olamıyor. bu kadar övmek yeter. çünkü oradaki insanlar bile, diğer sözlük yazarlarına farklı görünmek, sözlükte polemik yapmak. çok meşhurdur bu " prim yapma " konusu. en acımasız yani, ihtiyacı olanın değil, ihtiyacı olmayanın daha çok yapması. kimisi siyasi hayallerini, kimisi de bilmediği dini meseleleri alet eder yaptığı sözde primlere. ya da bir arkadaşını, sırf bir arkadaşına yaranabilmek için arkadaş arasında veya tanımadığı insanlar arasında küçük düşürmek. ne kadar büyük bir şerefsizlik öyle değil mi? hem de daniskası. ne diye insanlar böyle bir şeye kalkışır ki? hoşlandığı bir kıza iyi gözükmek ve gözüne girmek için, en yakın dostunu bile halk arasında veya kızın önünde küçük düşürebilecek kadar iğrenç bir karaktere sahip insana nasıl bir sıfat yakıştırılmalıdır." sıfatsız " desek sıfatların en babasını almış olur herhalde.
günümüzde bunu maalesef herkes yaşamıştır. yaşamayan kalmamıştır. bu çok kötü ve psikolojiyi derinden etkileyen bir meseledir. çünkü güvendiğin, sevdiğin, inandığın arkadaşının ne yapacağını hala kestiremiyorsun. hala ondan bir sol kroşe bekliyorsun. yalan mı? kim kime doğru düzgün güvenebiliyor ki? böyle bir primin maalesef zamanı yok.10 senelik arkadaşlıklarda da, 1 aylık arkadaşlıklarda da bu görülüyor.bunu engelliyemiyor insanoğlu.çünkü insanlar, bulundukları ortama kendilerini çok çabuk kaptırıyorlar.benliklerini, kimliklerini, sıfatlarını unutuyorlar.acaba arkadaşıma zarar verecek bir şey yaptım mı diye düşünmüyorlar, cümleleri bittikten sonra..
en çok tartışılan konulardan bir tanesi de " din ".evet din, insanlar için çok çok önemli bir hadise. başkalarının yanında prim yapmak için, dinini bile unutan insan evlatları var. bunlar var. kendi arkadaş çevresinde " inançlıyım " diye geçinen insanlar, başka çevrelere girdiği zaman, kendi öz görüşlerini unutup, ortama ayak uydurmak, biri iki boktan arkadaş edinmek için, dinlerini unutup, dinine, kendi dinine söven insanlar var.
ne bunun amacı?
neyin primi bu?
neyin peşindesin?
ne yapmaktasın?
son zamanlarda popüler kültürü doğru yönde kullanmayan insanların, ekşi sözcük’te din üzerine açılmış başlıkları okuyup, altlarındaki entryleri inceleyerek kendilerine bir şeyler uydurmaya çalışıyorlar.evet ekşi sözcük’te bazen bir " matah " bile olamıyor.bu kadar övmek yeter.çünkü oradaki insanlar bile, diğer sözlük yazarlarına farklı görünmek, sözlükte polemik yaratmak uğruna her şeylerini feda edebiliyorlar.dinlerini bile, arkadaşlıklarını bile..
neden insanlar inançlarını arkadaş arasında prim uğruna hiçe sayıyorlar. var mıdır bunların yatacak yeri? hele hele hem inançsız hem saygısız insanlar en çok rağbet gören insanlar. ona ayak uyduran kız da/erkek de hayvanın önde gidenidir. bunun açık bir örneği, diğer bir arkadaşa iyi görünmek için, arkadaş tarafından " ana avrada küfür yemeye " ve gıkını bile çıkarmamaya benzer.
benim tavsiyeme gelince. önce insan kendi karakterini benimseyecek. kendine göre neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilecek. bilmesi lazım. yoksa böyle bok ortamlarda kendini kaptırır. benliğini unutur. hiçbir zaman, erkekler için/ bir kıza, kızlar için/bir erkeğe yaranmak için sakın doğrularınızdan vazgeçmeyin. bırakın kabul edilmeyin ortama. ezdirmeyin kendinizi. çünkü karaktersiz insanlar, vakti zamanında kendine ait olan doğruları, sırf bir şey elde edebilmek için silip atabilirler. onlar böyle yapıyor diye siz de öyle davranmayın.
arkadaşlık çok farklı bir konu.çok detaylı..herkesin arkadaş olmak ve arkadaşlık etme stili çok farklı.prim uğruna kendinizi kaptırmayın.başkalarının yanında sizi küçük düşürecek konuşmalarda bulunan insanlardan/arkadaşlıklardan/arkadaşlardan kaçının.katiyen kaçının.zararını siz görürsünüz.
unutmadan! bu küçük düşürülen arkadaşlarımıza da gülen kızı da erkeği de şerefsiz bir köpeğin önde gidenidir. polemik yaratmak uğruna her şeylerini feda edebiliyorlar. dinlerini bile, arkadaşlıklarını bile.
neden insanlar inançlarını arkadaş arasında prim uğruna hiçe sayıyorlar. var mıdır bunların yatacak yeri? hele hele hem inançsız hem saygısız insanlar en çok rağbet gören insanlar. ona ayak uyduran kız da/erkek de hayvanın önde gidenidir. bunun açık bir örneği, diğer bir arkadaşa iyi görünmek için, arkadaş tarafından " ana avrat küfür yemeye " ve gıkını bile çıkarmamaya benzer.
benim tavsiyeme gelince. önce insan kendi karakterini benimseyecek. kendine göre neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilecek. bilmesi lazım. yoksa böyle bok ortamlarda kendini kaptırır. benliğini unutur. hiçbir zaman, erkekler için/ bir kıza, kızlar için/bir erkeğe yaranmak için sakın doğrularınızdan vazgeçmeyin. bırakın kabul edilmeyin ortama. ezdirmeyin kendinizi. çünkü karaktersiz insanlar, vakti zamanında kendine ait olan doğruları, sırf bir şey elde edebilmek için silip atabilirler. onlar böyle yapıyor diye siz de öyle davranmayın.
arkadaşlık çok farklı bir konudur. çok detaylı. herkesin arkadaş olmak ve arkadaşlık etme stili çok farklı. prim uğruna kendinizi kaptırmayın. başkalarının yanında sizi küçük düşürecek konuşmalarda bulunan insanlardan/arkadaşlıklardan/arkadaşlardan kaçının. katiyen kaçının. zararını siz görürsünüz.
unutmadan! bu küçük düşürülen arkadaşlarımıza da gülen kızı da erkeği de şerefsiz bir köpeğin önde gidenidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?