nefes aldığım sürece umuyorum anlamına gelen latince deyiş.
dum spiro spero
her insanın yaptığıdır.
sözlüğe yeni transfer olmuş bir yerden tanıdığım sevgili insan.
(bkz: sana insan diyenin amına koyim)
(bkz: bskk)
(bkz: sana insan diyenin amına koyim)
(bkz: bskk)
hayatta asla vazgeçemem dediğiniz şeyleri bir kalemde geride bıraktığınızı düşünün ve kimseyi tanımadığınız,tanışmak istediğiniz zaman da sırf ırkınız yüzünden size soğuk davranılan bir ülkeye, bir şehre gittiğinizi hayal edin.zaman zaman anneniz zaman zaman babanız gelir aklınıza bazende sevdikleriniz...ancak hiçbirini yıllarca göremeyeceğinizi ve hiçbirinin sesini yıllarca duyamayacağınızı düşündüğünüz zaman belirsiz ve bi o kadarda anlamısz çığlıklar beyninizi kemirmeye başlar.kendi kendinize sürekli düşünürsünüz ne düşüneceğinizi bilmeden.tek isteğiniz beyninizin içindeki sesleri bastırmak olur o an...
duvarlar üzerinize gelir artık yalnızlıktan.haykırırsınız herbirine tek tek "yeter" diye.ama sizi duymadıklarını sanarsınız.aslında duyarlarda cevap vermezler.bunalırsınız çıkarsınız sokaklarda anlamsızca dolaşmaya başlarsınız.yağmur ıslatır sizi.arkadaş bellersiniz sonra yağmuru, onunla konuşmaya başlarsınız.eski günlerinizi anlatırsınız, geride bıraktıklarınızı anlatırsınız, aldığınız risklerden bahsedersiniz. ama o da cevap vermeyince, o da dinip sizi terkedince, onunda arkasından söversiniz.eve döndüğünüz zaman yatağınıza oturup bi sigara yakarsınız sizi yutan bu şehri izleyerek. ona kafandaki çığlıkları duyurmaya çalışırsın ama duyamaz.aslında diğerleri gibi o da duyarda cevap vermek istemez.
sigaranın son nefesini içinize çektiğinizde belli belirsiz sorulardan durumunuzu en iyi anlatanı kafanızda yavaşça belirmeye başlar "ne zaman öldüreceksin beni?".beyninizin içindeki çığlıklar da artık seni terk eder.sessizliktir artık tek dostunuz,dost diye gördüğünüz.sonra anlamaya başlarsınız bu gelenin herzamanki sessizlik olmamdığını.artık gücünüz kalmaz ve inanmaya başlarsınız sonun geldiğine.karanlıkların en derininde en siyahında boğulmaya bırakırsınız kendinizi.hiç umut kalmamıştır geride.gözlerinizi kapatırsınız ve sonun sizi yutmasına izin verirsiniz.
işte tam o sırada bir el tutar bileğinizden.bir ışık belirir gözlerinize doğru vuran.artık alıcak nefesiniz kalmamışken size can verir yeniden.çeker kurtarır karanlıklar girdabından.kendinize geldiğinizde anlarsınızki gerçek bir dosttur gelen.ne duvarlar gibidir nede yağmur gibidir ;dinince sizi terkeden.o an tam anlamıyla anlarsınız dost kelimesinin anlattıklarını.
aynı kaderi paylaşırsınız artık.birinizin mutluluğu diğerinin de yüzünü güldürür.birinizin üzüntüsü ikinizide ağlatır.karşınıza çıkan herbir zorluğun karşısında dimdik ayakta durabilirsiniz sırt sırta vererek.güvenirsiniz birbirinize sonuna kadar.iki eliniz kanda olsa dahi koşar biriniz diğerinin yardımına.artık kardeşten de yakınsınızdır birbirinize...
hep de kardeşim olarak kalcağını bildiğim adam gibi adam, onurlu, dürüst bilgi sözlük yazarıdır.
duvarlar üzerinize gelir artık yalnızlıktan.haykırırsınız herbirine tek tek "yeter" diye.ama sizi duymadıklarını sanarsınız.aslında duyarlarda cevap vermezler.bunalırsınız çıkarsınız sokaklarda anlamsızca dolaşmaya başlarsınız.yağmur ıslatır sizi.arkadaş bellersiniz sonra yağmuru, onunla konuşmaya başlarsınız.eski günlerinizi anlatırsınız, geride bıraktıklarınızı anlatırsınız, aldığınız risklerden bahsedersiniz. ama o da cevap vermeyince, o da dinip sizi terkedince, onunda arkasından söversiniz.eve döndüğünüz zaman yatağınıza oturup bi sigara yakarsınız sizi yutan bu şehri izleyerek. ona kafandaki çığlıkları duyurmaya çalışırsın ama duyamaz.aslında diğerleri gibi o da duyarda cevap vermek istemez.
sigaranın son nefesini içinize çektiğinizde belli belirsiz sorulardan durumunuzu en iyi anlatanı kafanızda yavaşça belirmeye başlar "ne zaman öldüreceksin beni?".beyninizin içindeki çığlıklar da artık seni terk eder.sessizliktir artık tek dostunuz,dost diye gördüğünüz.sonra anlamaya başlarsınız bu gelenin herzamanki sessizlik olmamdığını.artık gücünüz kalmaz ve inanmaya başlarsınız sonun geldiğine.karanlıkların en derininde en siyahında boğulmaya bırakırsınız kendinizi.hiç umut kalmamıştır geride.gözlerinizi kapatırsınız ve sonun sizi yutmasına izin verirsiniz.
işte tam o sırada bir el tutar bileğinizden.bir ışık belirir gözlerinize doğru vuran.artık alıcak nefesiniz kalmamışken size can verir yeniden.çeker kurtarır karanlıklar girdabından.kendinize geldiğinizde anlarsınızki gerçek bir dosttur gelen.ne duvarlar gibidir nede yağmur gibidir ;dinince sizi terkeden.o an tam anlamıyla anlarsınız dost kelimesinin anlattıklarını.
aynı kaderi paylaşırsınız artık.birinizin mutluluğu diğerinin de yüzünü güldürür.birinizin üzüntüsü ikinizide ağlatır.karşınıza çıkan herbir zorluğun karşısında dimdik ayakta durabilirsiniz sırt sırta vererek.güvenirsiniz birbirinize sonuna kadar.iki eliniz kanda olsa dahi koşar biriniz diğerinin yardımına.artık kardeşten de yakınsınızdır birbirinize...
hep de kardeşim olarak kalcağını bildiğim adam gibi adam, onurlu, dürüst bilgi sözlük yazarıdır.
(bkz: kardesimsin)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?