cocukluk yıllarında soylenen sarkılardan bırını hatırlatan ukde.ip atlarken felan söylenirdi söyle sözleri vardı,
yagmurlu bır gunde sevmıstım senı
ne cabuk unuttun eskı gunlerı
a r k o - a r k o (bu arko kısmı ne alaka bılmıyorum ama böyle dıyorduk)
yağmurlu bir günde
çarşı taraftar grubunun şu şekilde değiştirdiği şarkıdır;
yağmurlu bir günde görmüştüm seni,
üstünde çubuklu formalar vardı.
bir anda vuruldum aşık oldum ben,
hayatın anlamı siyah beyaz’dı.
ölümle yaşamı ayıran çizgi,
siyahla beyaz’ı ayıramazki,
her yolun sonun da ölüm olsada,
sevenleri kimse ayıramazki.
ilk duyulduğunda "aaa ne güzel tezahurat" diyebilir ama daha sonra ankaragücü taraftarının bu tezahurata cevabını dinlerse dumura uğrayabilir.oda şöyledir;
metronun önünde görmüştüm seni
üstünde saklanmış formalar vardı
bir anda tutuldun kaçmak istedin
hayatın anlamı hızlı koşmaktı
olumle yaşamı ayıran çizgi
anladın o anda oyle yakın ki
herşeyini verdiğin ibne beşiktaş
ankarada götünü kurtaramaz ki...
yağmurlu bir günde görmüştüm seni,
üstünde çubuklu formalar vardı.
bir anda vuruldum aşık oldum ben,
hayatın anlamı siyah beyaz’dı.
ölümle yaşamı ayıran çizgi,
siyahla beyaz’ı ayıramazki,
her yolun sonun da ölüm olsada,
sevenleri kimse ayıramazki.
ilk duyulduğunda "aaa ne güzel tezahurat" diyebilir ama daha sonra ankaragücü taraftarının bu tezahurata cevabını dinlerse dumura uğrayabilir.oda şöyledir;
metronun önünde görmüştüm seni
üstünde saklanmış formalar vardı
bir anda tutuldun kaçmak istedin
hayatın anlamı hızlı koşmaktı
olumle yaşamı ayıran çizgi
anladın o anda oyle yakın ki
herşeyini verdiğin ibne beşiktaş
ankarada götünü kurtaramaz ki...
yağmurlu bir günde neler yapılır?
galataya gidilir elinde bir şişe şarap....
kendin ve sen....
sonra martılarla sohbet başlar şarap yudumlandıkça....
keşkeler çıkar.... gözler yaş dolar....
neden ağlıyorsun diye soran olmaz....
olsa da yağmur saklar....
ıslanmışsın kimin umrunda....
sana yarenlik eden martıların türküleriyle dalar gidersin uzaklara....
yitirilenler gelir aklına...
yine ağlarsın.... çığlık çığlığadır ağlayışların....
nasıl olsa neden diye soran olmaz...
olsa da martıların türküsü saklar....
hıçkırıyormuşsun kimin umrunda..
galataya gidilir elinde bir şişe şarap....
kendin ve sen....
sonra martılarla sohbet başlar şarap yudumlandıkça....
keşkeler çıkar.... gözler yaş dolar....
neden ağlıyorsun diye soran olmaz....
olsa da yağmur saklar....
ıslanmışsın kimin umrunda....
sana yarenlik eden martıların türküleriyle dalar gidersin uzaklara....
yitirilenler gelir aklına...
yine ağlarsın.... çığlık çığlığadır ağlayışların....
nasıl olsa neden diye soran olmaz...
olsa da martıların türküsü saklar....
hıçkırıyormuşsun kimin umrunda..
(bkz: yağmurun hikayesi)
yine yağmur.... yine bir gün... yine hüzün....
boğaza düğümlemlenen hıçkırıklar, göze ilişen bir kaç damla gözyaşı...
bereket yağarken toprağa, yüreğin kuruması gibi... yağmurlu bir günde çıkıp haykırmak, sırılsıklam olana kadar ağlamak gerekir....
boğaza düğümlemlenen hıçkırıklar, göze ilişen bir kaç damla gözyaşı...
bereket yağarken toprağa, yüreğin kuruması gibi... yağmurlu bir günde çıkıp haykırmak, sırılsıklam olana kadar ağlamak gerekir....
(bkz: sevi$mek)
(bkz: can sikintisi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?