az önce izlediğim film. kim 500 milyar ister’in hindistan versiyonuna dair bir hikaye ve inanılmaz iyi bir senaryo. görselliği çok başarılı. sonundaki dans espirisi cok iyi. izlenesi bir film. 2 saatten birkaç dakika fazla sürüyor ama hiç sıkılmadan izlenilebilinir.
slumdog millionaire
(bkz: destiny)
oscar’a 10 dalda aday.
bu zamana kadar izlediğim en iyi filmlerden bir tanesi.bir başyapıt.oscarları toplar dediğim amerikan filmi.
2 saat boyunca sıkılmadan,keyif alarak izleyebileceğiniz bir film.görsel olarak oldukça doyurucu,müzikleri de insanı neşelendirir cinsten.
ha unutmadan;on dalda oscar a aday gösterilmesi beklentilerinizi yükseltirse,onları karşılayamayabilir.
ha unutmadan;on dalda oscar a aday gösterilmesi beklentilerinizi yükseltirse,onları karşılayamayabilir.
çok yaşayan mı daha çok bilir çok gezen mi, çok okuyan mı sorusuna en güzel cevap. konusu çok güzel seçilmiş.. ama son soru da 20.000.000 rupi lik bi soruya göre çok kolay değil miydi?
neredeyse izleyen herkesin cidade de deus e epey benzedigi konusunda hemfikir olduğunu gördügüm film.
iyi hos film oscarı da aldı helal olsun falan da filmde en buyuk ovguyu cocuk oyuncular hak ediyor valla. performansları degme hollywood artislerine taş cıkartacak kadar başarılıydı benim gözümde.
iyi hos film oscarı da aldı helal olsun falan da filmde en buyuk ovguyu cocuk oyuncular hak ediyor valla. performansları degme hollywood artislerine taş cıkartacak kadar başarılıydı benim gözümde.
pek guzel olmu$ film, oyle boyle degil ama, cidden aldigi odulleri kesin haketmi$. oyuncular zaten bamba$ka, muhte$em bir performans sergilemi$ler. final sahnesindeki dans gosterisi de son noktayi koymu$ zaten.
konu itibariyle oldukça ilgi çekici ve popüler kültürün bir parçası olan film. ama işleniş de oyunculuklar da müthiş. özellikle çocuk oyuncular çok başarılıydı. büyüklerine taş çıkarmışlar denebilir.
konusu da oldukça mesaj içerikliydi. hindistan’daki siyasi-sosyal-kültürel durum, medya içindeki oyunlar, polisin tavrı, saf çocukluk aşkları, kardeş olmanın üstünlüğü...bir çok şeyi aynı anda üstelik de ilgi çekici bir dille anlatmış.
tek enteresans yan fazla rastlantılar olmasıydı. ama ona da filmin konusu ve zaten anlatmak istediği oydu diyerek bir cevap verebilirim ki kendimi g*t etmiş olurum. hatta yaptım bile. sus, oscar almış filmi eleştirmek senin ne haddine diyerek kendimi g*t edişimi sonlandırıyorum, kendimi kınıyorum ve bu yaptığımı hiç tasvip etmiyorum.
eee netice de;
(bkz: adamlar yapmış abi)
konusu da oldukça mesaj içerikliydi. hindistan’daki siyasi-sosyal-kültürel durum, medya içindeki oyunlar, polisin tavrı, saf çocukluk aşkları, kardeş olmanın üstünlüğü...bir çok şeyi aynı anda üstelik de ilgi çekici bir dille anlatmış.
tek enteresans yan fazla rastlantılar olmasıydı. ama ona da filmin konusu ve zaten anlatmak istediği oydu diyerek bir cevap verebilirim ki kendimi g*t etmiş olurum. hatta yaptım bile. sus, oscar almış filmi eleştirmek senin ne haddine diyerek kendimi g*t edişimi sonlandırıyorum, kendimi kınıyorum ve bu yaptığımı hiç tasvip etmiyorum.
eee netice de;
(bkz: adamlar yapmış abi)
enfes bir film olmakla beraber soundtracka buradan ulaşılabilir;
http://tinyurl.com/lo2ekp
bak az daha unutuyordum mausum & escape i dinlemeden geçmesin filmi izlemeyenler.
http://tinyurl.com/lo2ekp
bak az daha unutuyordum mausum & escape i dinlemeden geçmesin filmi izlemeyenler.
8 oscar ödülü kazanmış, kurgusunu çok beğendiğim güzel bir hint filmi. öykünün yanı sıra olgular da çok güzel işlenmiş. aldığı tüm oscar ödüllerini de hak etmiş. tipik hollywood filmlerine de bin basar. aferin valla.
*** bir miktar spoiler icerir ***
bi’ kere senaryo;
jamal’in salt bir imzali foto icin bok cukuruna atlamasindan tutun da, hapishane surecinde gelen sorulara verdigi karizmatik cevaplardan (her verdigi cevapta tek kasimi anlamli anlamli kaldiriyordum ben, baskasini bilemem tabii) (yarismadaki cevaplarindan bahsetmiyorum bile) o kor arkadasinin, parayi koklayarak; jamal’i, dokunarak tanimasindan, sevdiceginden her seye ragmen vacgecmemesinden (analar ne sevdicekler doguruyor), en onemlisi hayattan vazgecmemesinden (misal ben olsam, latika’nin tren istasyonuna geldigi anda salim’in arabaya koyup toz olmasindan sonra, oraya diz coker, yikilip kalirdim, biterdim, bitirirdim), o serefsiz sunucuya pabuc birakmamasina (aynadaki "b" $ikki) kadar, muthis... muthis kelimesi demek istediklerimi tam anlamiyla karsiliyor mu bilmiyorum ama, hakikaten harika. bak, bu da karsilamiyordur muhtemelen.
*** bir miktar spoiler icerir ***
oscar alacak kadar iyi bir film olmadigini dusunenlerin, filmin bazi bolumlerinde baska dunyalara yelken acip, vermek istedigi mesajdan -anlamdan, butunlukten- uzaklastigini dusunmekteyim.
velhasili, tavsiye edilir elbet... (hala izlemeyen varsa tabii.)
ha! salim’in; cep telefonunu, kacarken latika’ya vermesi, jamal’in abisininkinden baska hicbir numara bilmemesinden mutevellit, telefon hakkini abisini arayarak degerlendirmek istemesi ve o esnada sevdicek’iyle konusmasi...
o degil de; sanki yaniti biliyormus gibi topuklari gote vurarak latika’nin arabada unuttugu telefona kosmasi... buralardan da tutun, rica ediyorum.
bi’ kere senaryo;
jamal’in salt bir imzali foto icin bok cukuruna atlamasindan tutun da, hapishane surecinde gelen sorulara verdigi karizmatik cevaplardan (her verdigi cevapta tek kasimi anlamli anlamli kaldiriyordum ben, baskasini bilemem tabii) (yarismadaki cevaplarindan bahsetmiyorum bile) o kor arkadasinin, parayi koklayarak; jamal’i, dokunarak tanimasindan, sevdiceginden her seye ragmen vacgecmemesinden (analar ne sevdicekler doguruyor), en onemlisi hayattan vazgecmemesinden (misal ben olsam, latika’nin tren istasyonuna geldigi anda salim’in arabaya koyup toz olmasindan sonra, oraya diz coker, yikilip kalirdim, biterdim, bitirirdim), o serefsiz sunucuya pabuc birakmamasina (aynadaki "b" $ikki) kadar, muthis... muthis kelimesi demek istediklerimi tam anlamiyla karsiliyor mu bilmiyorum ama, hakikaten harika. bak, bu da karsilamiyordur muhtemelen.
*** bir miktar spoiler icerir ***
oscar alacak kadar iyi bir film olmadigini dusunenlerin, filmin bazi bolumlerinde baska dunyalara yelken acip, vermek istedigi mesajdan -anlamdan, butunlukten- uzaklastigini dusunmekteyim.
velhasili, tavsiye edilir elbet... (hala izlemeyen varsa tabii.)
ha! salim’in; cep telefonunu, kacarken latika’ya vermesi, jamal’in abisininkinden baska hicbir numara bilmemesinden mutevellit, telefon hakkini abisini arayarak degerlendirmek istemesi ve o esnada sevdicek’iyle konusmasi...
o degil de; sanki yaniti biliyormus gibi topuklari gote vurarak latika’nin arabada unuttugu telefona kosmasi... buralardan da tutun, rica ediyorum.
an itibariyle trt1’den izlenebilir. fazlasıyla izleyenler de en azından müzikleri için bir kez daha izleyebilirler. zira fazlasıyla harikaydı.
(bkz: jai ho)
en önemli mahsulü ring ring ringa $arkısıdır sanırım.
kına gecelerinin vazgeçilmezi haline geldi; a$k-ı memnu sayesinde, evet!
kına gecelerinin vazgeçilmezi haline geldi; a$k-ı memnu sayesinde, evet!
"ring ring ringa ringa" şarkısı şöyle bişeydir.
http://tinyurl.com/cgk2kn
http://tinyurl.com/cgk2kn
$u dakikalarda trt1’de yayinlanan, yuzyil sonra da izlenebilmesi icin muhakkak ar$ivlenmesi gereken nadir filmlerden. olasi bir nukleer sava$ sonrasina aktarabilmeliyiz bu filmi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?