parthenon

xerxes
bir arkeolog olarak yazmaktan büyük bir kıvanç duyacağım bir entrydir bu entry. çünkü yunan arkeolojisinde çok büyük bir önem arzeden bir tapınaktan bahsedeceğim bu entryde. o halde başlayalım. önden buyrun.

hani bazen belgesellerde, turizm programlarında yahut arkeoloji programlarında rastgelmişsinizdir. ya da yolunuz atina’ya düşmüşse eğer, akropoliste bulunan çok görkemli bir tapınağa gözünüz mutlaka takılmıştır. hani akropolisteki en büyük tapınaktan bahsediyorum. evet o tapınak, parthenon tapınağıdır.

yunan arkeolojisinde çok büyük bir önem arz eden bir tapınaktır parthenon tapınağı. inşasına millattan önce 447 yılında perikles zamanında başlanmıştır ve m.ö. 432 yılında bitirildiği tahmin edilmektedir. tapınak atina kentinin tanrıçası athena parthenos yani bakire athena’ya ithaf edilmiştir. dorik düzeninde yapılmış bir tapınak olup 8x17 sütundan oluşmaktadır. tapınakta bir adet cella ve opisthodomos yer almaktadır. cella’nın girişi prostyle şeklinde dizayn edilmiş olup 6 adet dorik sütun girişi sağlamaktadır. cella’nın içinde tanrıça athena’nın mükkemmel bir heykeli yer almaktaydı. cella’nın arka tarafında yer alan opisthodomos odasında ise athena’nın hazinesinin saklanırdı ve odanın tam orta kısmında ionik düzende yapılmış 4 adet sütun yer almaktaydı.

tapınak tamamiyle saf mermerden yapılmıştır. parthenon tapınağının en önemlik özelliklerinden biri yani iç kısmında bulunan ve bizim metope adını verdiğimiz küçük kabartmalı heykellerdir. bu metopelerin ana temaları şu şekilde sıralanabilir:

1- tapınağın batı kısmında yunanlar ile perslerin yaptığı savaşlar

2- kuzey tarafında yunanlılar ve truvalılar arasındaki savaşlar

3- doğu tarafında tanrılar ile devlerin savaşları

4- güney tarafında ise lapithler ile centaurlar (insan-at karışımı yaratıklar) savaşı tasvir edilir.

burada özellikle lapitlerin centaurlar ile yaptığı savaşın anlatıldığı metope’den kısaca bahsedelim. bu metope’de bir lapith erkeği bir centaurla kavga ederken görülür. bu metope’de alegorik bir olay vardır. lapith burada "düzeni" temsil eder, centaur ise "kaos" u temsil eder. yani buradan şu sonuç çıkıyor. düzen ile kaos’un savaşı...

şimdi gelelim bu tapınağın alınlıklarını ya da pedimentlerini anlatmaya. şunu özellikle söylemek lazım gelir ki, parthenon tapınağı özellikle pedimentleri ile nam salmıştır. o dönemlerde yaşamış olan yunanlı heykeltraşların en önemlisi olan phidias üçgensel bir dar alanın içine heykelleri o kadar müthiş bir ahenkle yerleştirmiştir ki hayran kalmamak mümkün değildir. bu tapınağın doğu pedimentinde tanrıça athena’nın doğumu anlatılır. bilgelik tanrıçası metis, tanrı zeus’tan hamile kalır. fakat zeus metis’in doğuracağı çocuğun kendisinden daha zeki olacağından korkarak metis’i yer. 9 ay sonra zeus, başında şiddetli bir ağrı hisseder. bunun üzerine tanrı hephaistos’tan yardım ister. bunun üzerine hephaistos zeus’un başındaki ağrıyı dışarıya fırlatır ve fırlatınca tanrıça athena bütün görkemiyle ortaya çıkar. işte bu pedimentte bu olayın tasvir edilişi vardır. zeus bir koltukta oturur vaziyettedir ve onun arkasında athena ayakta durur bir vaziyettedir. onun hemen hephaistos şaşırmış bir vaziyette durmaktadır. pedimentte tasvir edilen diğer tanrıçalar demeter, iris, ve kimlikleri tespit edilemeyen 3 adet kadın heykel vardır. tabii bu kadar çok olayın üçgensel bir dar alan içinde anlatılması hayranlık vericidir. bu heykeller şimdi yoktur ve zarar görmüştür ve ancak tarihçi pausanias’ın anlattıklarına dayanarak yorum yapabiliyoruz. batı pedimentinde ise tanrıça athena’nın deniz tanrısı poseidon ile yaptığı savaş anlatılır. bu savaşın amacı atina kentini patron tanrısı olmak içindir. bu pedimentin tam ortasında tanrıça athena, elinde bir zeytin dalı ile durmaktadır. onun hemen yanında poseidon elinde bir kaya parçası ile saldırıya hazır bir vaziyette beklemektedir. çok dikkat çekici bir pediment olduğunu ayrıca söylemek gerekir.

parthenon tapınağının bir diğer özelliği tapınağın iç kısmında bulunan frizlerdir. bu frizlerde mükemmel bir şekilde işlenmiş kabartmalar görmek mümkündür. frzilerin yapılışındaki işçilik çok üst düzeydedir. bu frizlerde genellikle kadınlar, at arabası sürücüleri, müzisyenler ve genç erkekler tasvir edilmiştir. bu frizlerin en dikkat çekeni 3 tane tanrının gösterildiği doğu frizdir. burada zeus, athena ve apollo’nun birarada gösterildiği müthiş bir friz vardır.

son olarak parthenon tapınağının cella’sında bulunan athena heykelinden bahsedelim. burada bir kült heykeli bulunmuştur ve athena’yı tasvir eder. heykeltraş phidias tarafından yapılan bu heykel tam tamına bir sanat harikasıdır. m.ö 438 yılında yapıldığı tahmin edilmekte olup altın, mermer ve fildişinden yapılmıştır. bu heykelde tanrıça athena sol elinde kalkan tutar, sağ elinde bir sütun ve o sütunun üstünde ise zafer tanrıçası nike’ın küçük bir heykeli vardır. yani athena ve nike beraber tasvir edilmişlerdir. athena üzerine bir peplos yani eski yunan kadınlarının giydiği uzun bir elbise giymiştir ve bütün güzelliği ve ihtişamıyla cella’ya giren atinalıları karşılardı.

parthenon tapınağında bulunan bütün heykeller, frizler e diğer önemli eserler bugün british museum ve atina akropolis müzesinde sergilenmektedir.

biz arkeologlar, özellikle eski yunan arkeolojisiyle aşina olan arkeologlar için çok büyük önem arzeden bir tapınaktır parthenon tapınağı...

budur...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol