mum

icinde yanici bir fitil bulunan ve di$i eriyen bir tur elementle kapli elektriklerin kesilmesi halinde ba$lica yardimcimiz.

(bkz: tealight)

(bkz: yalancinin mumu yatsiya kadar yanar)

(bkz: candle)

(bkz: mum gibi)

ortam romantik olsun,kotu kokular ozellikle sigara kokusu ciksin,karanliklar aydinlansin diye ucundaki ip yakilarak ortaya bir sicaklik bir gizem veren nesne;susluleri,yilbasi icin olanlari,kokululari da fantastiktir.

florasan lambalarin icadi ve her eve girisi ile birlikte eski populerligini yitirmis ancak hicbir zaman romantizmini beyaz isikli elektrikli bi alete kaptirmayacak olan aydinlanma gereci.
hammadesi parafin olup vicik vicik biseydir.

misirlilar tarafindan yalanmalarinin sebebi bilinmemektedir. ancak mumyalamakta bu kadar ilerlemis bir milletin bir bildigi oldugu umulmaktadir.

(bkz: mum alevi ile oynayan kedinin oykusu)

ozdemir asaf’in dunya kacti gozume adli siir kitabindan.

mum yaniyor, zaman yaniyordu..
bir tarafindakiler guluyor,
bir tarafindakiler agliyordu.
biri vardi aralarinda.
dusunuyor, hayata bakiyordu.

mum yaniyor, zaman yaniyordu
erzurumun koylerinde.
aksamin ve sabahin erken oldugu
ali baba daginin eteklerinde
genis vakitler yasaniyordu.

mum yaniyor, zaman yaniyordu
hasankale ovasinda.
geceye karsiydi karli palandokenler.
bir adam vardi hayallerin ortasinda..
kar kadar beyazdi umidler.

bu adam uc bin on besde
yunan medeniyetini okuyordu.
kaldirip basini kitaplardan
kervanlasmis daglara bakiyordu...
bakinca aksam oluyordu.

hasankale ovasinda, kuruderede
kilometreler santimlesiyor,
santimler asirlasiyordu..
gunese ve geceye karsiydi karli palandokenler.
o adam hayata bakiyordu.

bir tarafta aglayanlar, bir tarafta gulenler..
bir tarafta bunlar icin olenler..
mum yaniyor, zaman yaniyordu.
mumun alevi titriyor,
umudun alevi titremiyordu.

sigara ve diger pis kokulari icine ceken,atese bakmanin rahatlattigi eriyen nesne.bir de sigara yakmak icin kullanilir,bir de elektrikler kesildiginde aydinlanmak icin,bir de klisede yakilir dilek tutmak icin.

dışı dikenli tel ile çevrildiğinde amnesty international’ın amblemini oluşturan aydınlanma aracı.

tersten ve düzden okunduğunda aynı olan kelime.

dibini aydınlatamayan aydınlanma aparatı.

bir mumdur iki mumdur üç mumdur dört mumdur ondört mumdur diye şarkı yapılmasına vesile olmuş araç.

1997 yılında izlanda’da kurulan electronic/post rock grubu.. şarkılarında trompet, akordeon, çıngırak, klarinet, keman ve piyano gibi birçok enstruman kullanan grubun solistinin sesi pek bi şirindir..

(bkz: summer make good)

(bkz: weeping rock rock)
(bkz: will the summer make good for all of our sins)

masal gibi bir gruptur..

okullarda "öğretmen" başlıklı kompozisyon ödevlerinde öğrencilerin yüzde sekseninin öğretmenleri benzettiği nesne. doğru bi benzetme midir, evet kısmen doğrudur.
bir de mum kullanımı konusunda bi püf noktası vereyim ki, olur da ülkemizde mum kıtlığı yaşanırsa bana dua edesüüz. mumu su dolu bir bardağa koyduğunuzda, daha uzun süre dayanır, çabucak bitmez.

(bkz: go go smear the poison ivy)