bayanlar baylar;
yine bir arkeoloji yazısıyla sizlerle beraberiz. bu seferki yazımız ege denizinin en önemli adalarından girit adasında bulunan çok önemli bir yerleşke hakkında. çok eski bir uygarlık olan minos uygarlığının günümüze kalan en önemli eseri olan knossos sarayı hakikaten yunan arkeoloji ile ilgilenen biz arkeologlar için çok önemli bir yerdir knossos sarayı. o halde başlıyoruz, önden buyurun o halde...
knossos, girit adasındaki minos uygarlığının başkentidir. millattan önce 2000-1380 yılları arasında varlığını sürdürmüş çok eski bir medeniyettir minos uygarlığı ve bu knossos sarayı burada bir zamanlar varlığını sürdürmüş olan minos uygarlığının nasıl bir uygarlık olduğu konusunda biz arkeologlara ve arkeoloji ile ilgilenenlere net bir fikir vermektedir.
knossos sarayı gerek mimari açısından gerek işçilik açısından tam tamına bir komplekstir. bu sarayda minos uygarlığını müthiş bir şekilde yansıtan çok sayıda duvar resmi ya da freskler bulunmuştur.
fresklerden bahsetmeden evvel, sarayın genel görüntüsü hakkında biraz bilgi verelim. az evvel de söylediğim gibi bu saray tam tamına bir komplekstir. sarayın, güney, kuzey, doğu ve batı olmak üzere 4 adet girişi bulunmaktadır. sarayda çok sayıda merdiven bulunmaktadır ve bu merdivenler her biri değişik amaçla kullanılmış olan odalara ulaştırmaktadır. sarayda taht odası, sunaklar, depolar kraliçe holü, koridorlar ve banyolar dikkat çekici niteliktedir. saraydaki su drenajı tek kelimeyle mükemmeldir. özellikle saraydaki atık sular çok iyi bir drenaj sistemiyle dışarı atılmaktadır. odalar, merdivenler ve koridorlar kırmızı renkli sütunlarla desteklenmiştir. sarayın deposunda çok sayıda büyük amphoralar (saklama küpleri) bulunmuştur.
şimdi gelelim saraydaki fresklere. knossos sarayında birbirinden değerli ve önemli fresler bulunmuştur. bu fresklerde minos uygarlığının günlük yaşamı hakkında bize oldukça ilginç sahneler vardır. mesela bu sarayda bulunan bir freskte "boğa avı" resmedilmiştir. üç tane genç minoslu erkek epeyce büyük bir boğa avını avlarken resmedildiği bir sahne vardır bu freskte. bu sarayda bulunan fresklerde kadınlar genellikle açık ya da çıplak göğüslü olarak resmedilmişlerdir. yine bu sarayda bulunan bir freskte çıplak göğüslü olarak resmedilen bir freskte dans eden bir kadın resmedilmiştir. bu tip kadın freskleri bize gösteriyorki, minos uygarlığında kadına yönelik bir kısıtlama olmamıştır. yani kadın ve erkek eşit seviyededir. yine bir başka freskte "la parisienne" yani "parisli kadın" adı verilen bir kadın freskine rastlanmıştır. freskin ismi parisli kadın’dır çünkü tiik bir paris kadınına benzemektedir freskte görülen kadın. çok natürel bir resim olduğunu söylemek mümkündür. bu sarayda ayrıca doğal yaşamdan izler taşıyan fresklere rastlamak mümkündür. örneğin, bu sarayda çeşitli küçük balıkların resmedildiği bir fresk vardır, ki bu fresk minos uygarlığının doğa ile içiçe olduğunu kanıtlayan bir fresktir. ayrıca saraydaki günlük hayatın resmedildiği çok sayıda fresklere rastlanmıştır bu sarayda. fresklerdeki renk seçimi olarak şu renkler göze çarpar: kırmızı, sarı, siyah, mavi, yeşil. bu renklerden de anlaşıldığı gibi fresklerin yapımında renk çeşitliliği çok fazladır.
knossos sarayı, yine bir ege adası olan santorini adasında bulunan dev bir yanardağın (ki hâlâ faaliyettedir, ama eskisi kadar değil) patlamasıyla ve bu patlamanın yarattığı lavların oluşturduğu dev dalgaların güneyde bulunan girit adasına ulaşmasıyla yıkıldığı tahmin edilmektedir. bu en azından bir teoridir çünkü kesin değildir. fakat bu sarayın yakınlarında bulunan gemi kalıntıları ve parçaları bu teoriyi biraz doğrular niteliktedir.
sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, girit adasındaki knossos sarayı bizlere minos uygarlığının nasıl bir uygarlık olduğu hakkında net bir fikir vermektedir.
budur...
knossos sarayı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?