geleneksellik kapali toplumlarda gorulen olgudur. geleneksel toplumlar disaridan az girdi alan toplumlardir, yani teknolojik girdilerin az ve teknigin gelismedigi toplumlardir.
kabileler, asiretler ve ya cok baskici inancsal rejimlerle yonetilen milletler geleneksel toplum yapisindan olusur.
geleneksel toplumlarda buyuk bir hiyerarsik yapi vardir ve bu yapinin en ustundeki kisi buyuk bir kutsalligi ifade eder, geleneksel insanin tek bir rolu vardir o da o topluma ait olma ve o toplumun cikarlarini kendi cikari olarak gozetmektir. geleneksel toplumlarda gelenekler her seyden onemlidir ve yuce bir gecmis anlayisi vardir.
geleneksel toplum
sabit olması gerektiğine inanma hatasının deva etmemesi gereken topluluk
potansiyelinin farkında olmadığı için devam etmekten çekinmek zorunda kaldığını düşünen insanlar 100 katlı bir binada 20.kata kadar çıkıp yukarıdaki seksen katın bu yirmi kata bağlı olduğundan şüphe duyup yirminci katın ondokuzuncu kata bağlı olduğuna emin olan adama benzer.
üst sınır nereye ulaştığı bilinmez belki fakat o bulunduğu konumdan ileri gitmek için sırtını dönmek zorunda olduğu topluma gözleri dalan bir insan gibi bakmaktadır; toplum normları onu o kadar etkiler ki elindeki zinciri ileri atıp kendini çekmek yerine yüzyılların alışkanlığının temsilcisi olan ortak değerlerin kullanıcısı konumundaki toplumun elindeki zincirin,dayanıklılıkta kendisine ait olan ve kullanma yetkisinin bulunduğu zincirden daha üst seviyede olduğunu düşünür.
fakat şunu unutur;kendisi zinciri uzatmazsa bütün nesiller aynı zinciri kullanmak zorunda kalır ve kaçınılmaz sonda bir gelenekçilik uğruna nesiller amaçsızca birbirinden kopmaya başlar.
potansiyelinin farkında olmadığı için devam etmekten çekinmek zorunda kaldığını düşünen insanlar 100 katlı bir binada 20.kata kadar çıkıp yukarıdaki seksen katın bu yirmi kata bağlı olduğundan şüphe duyup yirminci katın ondokuzuncu kata bağlı olduğuna emin olan adama benzer.
üst sınır nereye ulaştığı bilinmez belki fakat o bulunduğu konumdan ileri gitmek için sırtını dönmek zorunda olduğu topluma gözleri dalan bir insan gibi bakmaktadır; toplum normları onu o kadar etkiler ki elindeki zinciri ileri atıp kendini çekmek yerine yüzyılların alışkanlığının temsilcisi olan ortak değerlerin kullanıcısı konumundaki toplumun elindeki zincirin,dayanıklılıkta kendisine ait olan ve kullanma yetkisinin bulunduğu zincirden daha üst seviyede olduğunu düşünür.
fakat şunu unutur;kendisi zinciri uzatmazsa bütün nesiller aynı zinciri kullanmak zorunda kalır ve kaçınılmaz sonda bir gelenekçilik uğruna nesiller amaçsızca birbirinden kopmaya başlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?