insanlarin gun icerisinde ba$indan gecen olaylari kaydettikleri defter.
günlük
(bkz: sevgili gunluk)
sadece belirli bir gune ya da o gune dahil olan.
(bkz: gunluk sut)
(bkz: gunluk tutmak)
<bkz ezginin günlüğü>
( buhur ) :tropik bölgelerde yetişen sığala ağacından elde edilen reçinedir.
kullanıldığı yerler:
nefes darlığını giderir, vücuda rahatlık verir tütsü olarak kullanılır.
kullanıldığı yerler:
nefes darlığını giderir, vücuda rahatlık verir tütsü olarak kullanılır.
oğuz atay kitabıdır, günlüğüdür, eseridir. klasiğidir de neticede. evet.
(bkz: darbe gunlukleri)
(bkz: chronicles)
(bkz: ruzname)
kişinin;gün boyunca yaşadığı her türlü vakaları;sevgiyi,hoşgörüyü,aı-tatlı herşeyi hiç sıkılmadan,çekinmeden yazmasıdır.aslında kişinin kendini tanıyıp bilmesini ve acıları ile yüzleşmesini sağlayan en iyi dosttur.
ismine günlük dense de kullananların daha çok farklı şekilde hitap etmeleri gereken şeydir, benim günlük tutan edebiyatçı/yazarlardan anladığım bu oldu.
(bkz: dünlük)
(bkz: 2-3 günlük)
ayrıca tomris uyarın yaklaşımları için; (bkz: günlerin tortusu) ve günlük ismine alternatif olarak (bkz: gündökümü)
(bkz: dünlük)
(bkz: 2-3 günlük)
ayrıca tomris uyarın yaklaşımları için; (bkz: günlerin tortusu) ve günlük ismine alternatif olarak (bkz: gündökümü)
oğuz atay kitabıdır.
güzel başlıyor kitap;
kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa - günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. canım insanlar! sonunda bana bunu da yaptırdınız.
arka kapakta yazan bir bölümü direkt aktarıyorum; ... günlük boyunca okur, yazarın son yıllarındaki yalnızlığını paylaşmakla kalmıyor, oyunlarla yaşayanlar ın da oluşum sürecini adın adım izliyor...
sevemedim kitabı. bir kere rahatsız edici bir tarafı var; kendi rızasıyla yayınlanmış olsa da bir başkasının günlüğünü okumak içten içe suçlu hissettiriyor insana. tabii ki başkalarının okumasını istemediği yerleri çıkartmıştır, sadece paylaşmak istediklerine yer vermiştir kitapta ama yine de ufaktan bir yaramazlık yapıyormuş gibi hissediyorsunuz okurken. genel olarak değerlendirdiğimde de pek beğenmedim kitabı. belki de oyunlarla yaşayanlar ı okumadığımdandır. zannediyorum önce oyunlarla yaşayanlar ı okuyup sonra günlük ü okursanız daha fazla keyif alabilirsiniz kitaptan.
güzel başlıyor kitap;
kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa - günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. canım insanlar! sonunda bana bunu da yaptırdınız.
arka kapakta yazan bir bölümü direkt aktarıyorum; ... günlük boyunca okur, yazarın son yıllarındaki yalnızlığını paylaşmakla kalmıyor, oyunlarla yaşayanlar ın da oluşum sürecini adın adım izliyor...
sevemedim kitabı. bir kere rahatsız edici bir tarafı var; kendi rızasıyla yayınlanmış olsa da bir başkasının günlüğünü okumak içten içe suçlu hissettiriyor insana. tabii ki başkalarının okumasını istemediği yerleri çıkartmıştır, sadece paylaşmak istediklerine yer vermiştir kitapta ama yine de ufaktan bir yaramazlık yapıyormuş gibi hissediyorsunuz okurken. genel olarak değerlendirdiğimde de pek beğenmedim kitabı. belki de oyunlarla yaşayanlar ı okumadığımdandır. zannediyorum önce oyunlarla yaşayanlar ı okuyup sonra günlük ü okursanız daha fazla keyif alabilirsiniz kitaptan.
(bkz: belgesel günlüğü)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?