hurriyet gazetesi genel yayin yonetmenidir kendisi.o mevkiye nasil geldigi bilinmektedir.zamaninda ozal cumhurbaskaniyken koske cok cikmasiyla bilindigi icin kendisine ertugrul ozkosk denilmekteydi.hayati doneklik uzerine kurulu,nasil oluyor bilmiyorum ama tusiad uyesi tek gazeteci.bosuna demiyorlar bu ulkeyi buyuk sermaye yonetir,iste bu buyuk sermayenin medyadaki propaganda aracidir ertugrul ozkok.kendisi en buyuk verkurtulculardandir,merak ediyorum acaba vere vere ne kalicak elimizde,cunku kendisine kalsa herseyimizi vericez,ne haysiyet ne onur kalacak bu ulkede ama ona koymaz,o aydin dogan ve benzeri buyuk patronlardan aldigi paraya bakar.arada sirada orduyu elestiren yazilar yazan sayin ozkok,yarin obur gun ordu darbe yapsa,orduyu ayakta alkislayacak ilk insan olacaktir,doneklik boyle birsey olsa gerek..
ertuğrul özkök
amerikayi ikinci vatani gibi seven yazarlardandir. sadece dis politikada degil ekonomik dengeleri de lehine cevirecek politikalar guder. batan bankalarin sahiplerini sonradan basiretli bankaci ilan etmeler, kibris konusu ve denktasi hedef gostermeler, ermeni yasa tasarisi konularinda yedigi naneler aslinda cok gizli seyler degildir. hatta fbi turkiyede ajan sececek olsa once ona gitmelidir bana gore (belki de bu cumleyi biraz gec yaziyorum). ulkesini satar mi veya satmis midir bilemem de cok cikarina calismadigini soyleyebilirim.
nasıl bir kişiliğe sahip olursa olsun bu yazısı ile çok önemli bir noktaya temas etmiştir.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4142811&yazarid=10
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4142811&yazarid=10
abdnin türkiye medya sorumlusudur kendileri.savaş ve işgale verdiği destek, emek hareketine karşı giriştiği aleyhte mücadele onun yerini tayin etmektedir.ayrıca 12 ekim 2006 günkü hürriyette yazdığı yazı ile daha bir tiksinti duymama neden olmuştur kendisinden.kendisine söylenebilecek tek cümle vardır:yankee go home.
gazeteci değil bir emir kuludur aydın doğan ne derse yapmakla yükümlüdür hala 28 şubat savunuculuğu yapabilecek kadar kendinden geçmiş birisidir
biz sadece gazetecilik yapıyoruz diyen yalancı mahluk iş bağlayıcısı tetikçi kişi.
utanctir.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5432124.asp?yazarid=10&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5432124.asp?yazarid=10&gid=61
gazeteye uğramadan nasıl genel yayın yonetmeni olunur dersi verebilecek kişi.
yalakalik yaparak hangi mevkilere gelebileceginizin en canli örnegi. gazetecilikte tanidigi tek prensip menfaat ve cikar dengesini koruma olan bu sahtekar gazeteci en yakin arkadasi enis baturun deyimiyle insanda kirlilik duygusu uyandirir. kendi itirafina göre cocukken otobüste bir amcanin arkadan fortcu sürtmelerine maruz kalmis..
atan, tutan, yerinde duramadan zıplayan, kıran, geçiren, bu kadar pişkinlik bushda bile yok dedirten, devlet babasının sözcüsü ve halk düşmanı olan yazarımızdır kendileri.allah taksiratını affetsin demek bile gelmez bu tip varlıklar için.yazdıklarındaki resmi ideoloji, sermaye ve abd sözcülüğü kuşkusuz kendisine genel yayın yönetmenliği görevi verdirse de yazdıkları birşeye benzemediği için gözümüzde egemenlerin iyi çocuğudur.
ertuğrul ve 12 mart mıhtırasını ertuğrul un arkadaşlarının kafasına indiren paşaların arasındaki samimiyet çok ilgi çekicidir. p:paşa e:ertuğrul
e: paşam , paşam, ben devrimciydim eskiden ama ne eşekmişim paşam.
p: ertuğrul bi siktir git çay koy böyle bişi olamaz ne kadar iki yüzlü bir insan evladıymışsın sen afedersin.
e: ama paşam , yalarım. aydın doğan var o da paşa olmasa da şehzade paşam.
p: ertuğrul o değilde, iddaa 1980 de oynatılıyor olsaymış, ne kupon yapardık be vururduk voleyi, ankaragücüne basardık paso.
e:doğrudur paşam. yalarım.
e: paşam , paşam, ben devrimciydim eskiden ama ne eşekmişim paşam.
p: ertuğrul bi siktir git çay koy böyle bişi olamaz ne kadar iki yüzlü bir insan evladıymışsın sen afedersin.
e: ama paşam , yalarım. aydın doğan var o da paşa olmasa da şehzade paşam.
p: ertuğrul o değilde, iddaa 1980 de oynatılıyor olsaymış, ne kupon yapardık be vururduk voleyi, ankaragücüne basardık paso.
e:doğrudur paşam. yalarım.
ortaligi ciddi sekilde bulandirmaya calisan, abdullah gül ile yapilan mülakatta sormus oldugu sorlarla kendinden tekrar tiksindirmis medyatik kisi:
ertuğrul özkök: kulağımıza hem akpnin hem chpnin seçim kampanyasında el altından iki ayrı propaganda konusu işlediği geliyor. mesela partiniz, chp, dyp ve anavatana karşı, "dindar bir cumhurbaşkanını seçtirmediler" propagandasını yapıyormuş.
abdullah gül (özkökün sözünü keserek): hayır, hayır asla olmaz. dindar meselesi turgut özalı anma törenlerindeki bir pankarttan çıktı. cumhurbaşkanlığı için böyle bir kriter olamaz. ayrıca ben çıkıp nasıl "dindar cumhurbaşkanıyım" diyebilirim. kendi günahlarım gözümün önünden geçer. o yüzden "dindar kişi yapalım" diye ne açıktan, ne de el altından faaliyetimiz yok, asla olamaz. ayrıca kapalılar ne demek? bazen kapalıların daha büyük hataları oluyor, nasıl izah edilir ki? tayyip bey de, arkadaşlar da buna izin vermez. ama engellenmem de milletin içine sinmedi, açık söyleyeyim. peki chp ne propagandası yapıyormuş?
e.ö.: onlar da "oyunuzu akpye verip ziyan etmeyin. çünkü asker onlara iktidarı vermeyecek" diye propaganda yapıyormuş.
- böyle bir şey de asla olmaz. chpnin böyle bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. çünkü ne solculuğa, ne sosyal demokratlığa, ne de politikaya sığar, türk insanı da kabul edemez.
edit: gülün dindar cumhurbaskani secme konusundaki zikr ettikleri hala yüzsüzlük derdinde olduklarini gösteriyor. arinc tarafindan sarf edilmis cümleleri ben yapmadim diyor. vay anasini sayin seyirciler: yine yalan, yine dolan.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6602239.asp?gid=180
ertuğrul özkök: kulağımıza hem akpnin hem chpnin seçim kampanyasında el altından iki ayrı propaganda konusu işlediği geliyor. mesela partiniz, chp, dyp ve anavatana karşı, "dindar bir cumhurbaşkanını seçtirmediler" propagandasını yapıyormuş.
abdullah gül (özkökün sözünü keserek): hayır, hayır asla olmaz. dindar meselesi turgut özalı anma törenlerindeki bir pankarttan çıktı. cumhurbaşkanlığı için böyle bir kriter olamaz. ayrıca ben çıkıp nasıl "dindar cumhurbaşkanıyım" diyebilirim. kendi günahlarım gözümün önünden geçer. o yüzden "dindar kişi yapalım" diye ne açıktan, ne de el altından faaliyetimiz yok, asla olamaz. ayrıca kapalılar ne demek? bazen kapalıların daha büyük hataları oluyor, nasıl izah edilir ki? tayyip bey de, arkadaşlar da buna izin vermez. ama engellenmem de milletin içine sinmedi, açık söyleyeyim. peki chp ne propagandası yapıyormuş?
e.ö.: onlar da "oyunuzu akpye verip ziyan etmeyin. çünkü asker onlara iktidarı vermeyecek" diye propaganda yapıyormuş.
- böyle bir şey de asla olmaz. chpnin böyle bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. çünkü ne solculuğa, ne sosyal demokratlığa, ne de politikaya sığar, türk insanı da kabul edemez.
edit: gülün dindar cumhurbaskani secme konusundaki zikr ettikleri hala yüzsüzlük derdinde olduklarini gösteriyor. arinc tarafindan sarf edilmis cümleleri ben yapmadim diyor. vay anasini sayin seyirciler: yine yalan, yine dolan.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6602239.asp?gid=180
hey allahım dedirten işadamı.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6919841.asp?yazarid=10&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6911696.asp?yazarid=10&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6919841.asp?yazarid=10&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6911696.asp?yazarid=10&gid=61
http://tinyurl.com/28y5mo
darbeden bahsederek beni kıllandırmış yazardır.gene bir işler dönüyor ama...
(bkz: yatmadan önce yüz dil darbesi)
darbeden bahsederek beni kıllandırmış yazardır.gene bir işler dönüyor ama...
(bkz: yatmadan önce yüz dil darbesi)
olası bir darbeden, savaştan, nükleer patlamadan veya herhangi bir atraksiyondan ne gibi bir çıkarı olduğunu şiddetle merak ettiğim bir bireydir. hayır yoksa kendisi sadece basit bir macerayı seven adam tribinde midir onu da merak etmekteyimdir.
emin çölaşanı kovduktan sonra gazetesindeki sivri dilli yazar açığını kendisi kapatmayı amaç edinmiş insan. bir şeyi fazla kasmamak lazımdır. bu işe becerisi yoktur bu adamın. yıllardır iktidarı nasıl göklere çıkarırım övmekten diye düşünen birine bu çıkışlar şimdi 10 beden büyük gelmektedir.
ilk celp döneminde silah altına alınmasını dilediğim militarist görünümlü oportünist.
öyle bir gaza gelmiştir ki ne ben anlatabilirim ne siz benim anlattıklarımdan bir şey anlarsınız. en iyisi buyrun okuyun da biraz siz de gülün eğlenin filan;
-------------------ahey hey hey------------------------
konu komşu, yakın uzak, dost düşman ilgili herkes önceki gece yapılan hava harekátını iyi değerlendirmeli.
"türkiye bir şey yapamaz" diyenler, bu küçük hesaplar üzerine derme çatma iskeleler kuran, o iskeleler üzerine megalo idealar inşa etmek isteyenlerin yanlış hesabı bağdat’a gitmeden kandil’den dönmüştür.
gece yarısı tebligatı alanlar, vakit geçirmeden hemen "u dönüşü" yapmalıdırlar.
herhalde şaşırmamışlardır.
o yanlış hesabın bağdat’a gitmeden döneceğini dosta düşmana aylardır anlatıp duruyorduk.
umarım bu mesaj, bölgenin bir süredir maskelenen bilançolarını yeniden doğruya çevirmiştir.
* * *
bu mesaj nedir, bir kere daha, açık, apaçık yazayım.
türkiye bu bölgenin en büyük gücüdür.
süper gücüdür.
bazıları, dışarıda güçlü bir lobisi yok, yaygaracı bir diasporası yok diye türkiye’ye karşı afra tafra atmaya başlamıştı.
türk hükümetinin barışçı arayışlarını, barış yollarını sonuna kadar tüketen eline silah almama politikasını; acz, çaresizlik, zafiyet zannetme gafletine düştü.
bu ülkenin en güçsüz döneminde kıbrıs’ta denizaşırı operasyon yapacak güce, cesarete ve dirayete sahip olduğunu unuttular.
bizlerin yazılarını, "savaş kışkırtıcısı" saldırgan bir azınlık hezeyanı olarak sunmaya kalktılar.
bu taraftakiler öyle dedi, sınırın ötesindekiler de buna inandı.
buyurun sonuç.
f-16’larımız kuzey irak semalarında, bir milletin kararını bombalarla, sortilerle verdi.
anlamayana bir kere daha verilecektir, kimsenin şüphesi olmasın.
* * *
bir kere daha yazalım, anlamayanların da kafasına dank etsin.
türkiye güçlü bir ülkedir.
bölgenin süper gücüdür.
türkiye, bölgede israil’den de büyük bir güçtür.
çünkü israil’den daha haklıdır.
türk iradesini temsil eden meclis’inin, silahlı kuvvetleri’nin kararlılığı ve caydırıcılığından kimsenin, ama kimsenin şüphesi olmamalıdır.
türkiye, pkk’nın kalleş baskınından itibaren tarihi bir milli siyaset uygulamıştır.
bu milli siyasetin sloganı şudur:
barışsa, sonuna kadar barış.
anlamayan, ikna olmayan varsa,
yani savaşsa sonuna kadar savaş...
hükümet ilgili ilgisiz herkese, bütün dünyaya anlattı.
pkk terörü ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin huzuruna kastetmektedir.
dolayısıyla ona yandaş olanlar, onu parayla, silahla, ekmekle, suyla besleyenler, sempati ile besleyenler, toprağını ona açanlar, önceki gece kuzey irak semalarından yükselen tarrakayı tarihlerinin görünen bir yerine, silinmez mürekkeple not etmelidirler.
etmelidirler ki, onlar unutsa bile, gelecek kuşaklar unutmasın...
* * *
bu siyasi kararı alan hükümetimiz,
bu kararı aynı kararlılıkla caydırıcılığa çeviren silahlı kuvvetlerimiz, bölgede bir kere daha tarihi yazmıştır.
sınırları çizmiştir.
artık kimse sınırlarını ve özellikle de haddini aşmamalıdır.
konu komşu, dost düşman, yakın uzak, akraba, elalem...
herkese duyurulur...
-------------------ahey hey hey------------------------
konu komşu, yakın uzak, dost düşman ilgili herkes önceki gece yapılan hava harekátını iyi değerlendirmeli.
"türkiye bir şey yapamaz" diyenler, bu küçük hesaplar üzerine derme çatma iskeleler kuran, o iskeleler üzerine megalo idealar inşa etmek isteyenlerin yanlış hesabı bağdat’a gitmeden kandil’den dönmüştür.
gece yarısı tebligatı alanlar, vakit geçirmeden hemen "u dönüşü" yapmalıdırlar.
herhalde şaşırmamışlardır.
o yanlış hesabın bağdat’a gitmeden döneceğini dosta düşmana aylardır anlatıp duruyorduk.
umarım bu mesaj, bölgenin bir süredir maskelenen bilançolarını yeniden doğruya çevirmiştir.
* * *
bu mesaj nedir, bir kere daha, açık, apaçık yazayım.
türkiye bu bölgenin en büyük gücüdür.
süper gücüdür.
bazıları, dışarıda güçlü bir lobisi yok, yaygaracı bir diasporası yok diye türkiye’ye karşı afra tafra atmaya başlamıştı.
türk hükümetinin barışçı arayışlarını, barış yollarını sonuna kadar tüketen eline silah almama politikasını; acz, çaresizlik, zafiyet zannetme gafletine düştü.
bu ülkenin en güçsüz döneminde kıbrıs’ta denizaşırı operasyon yapacak güce, cesarete ve dirayete sahip olduğunu unuttular.
bizlerin yazılarını, "savaş kışkırtıcısı" saldırgan bir azınlık hezeyanı olarak sunmaya kalktılar.
bu taraftakiler öyle dedi, sınırın ötesindekiler de buna inandı.
buyurun sonuç.
f-16’larımız kuzey irak semalarında, bir milletin kararını bombalarla, sortilerle verdi.
anlamayana bir kere daha verilecektir, kimsenin şüphesi olmasın.
* * *
bir kere daha yazalım, anlamayanların da kafasına dank etsin.
türkiye güçlü bir ülkedir.
bölgenin süper gücüdür.
türkiye, bölgede israil’den de büyük bir güçtür.
çünkü israil’den daha haklıdır.
türk iradesini temsil eden meclis’inin, silahlı kuvvetleri’nin kararlılığı ve caydırıcılığından kimsenin, ama kimsenin şüphesi olmamalıdır.
türkiye, pkk’nın kalleş baskınından itibaren tarihi bir milli siyaset uygulamıştır.
bu milli siyasetin sloganı şudur:
barışsa, sonuna kadar barış.
anlamayan, ikna olmayan varsa,
yani savaşsa sonuna kadar savaş...
hükümet ilgili ilgisiz herkese, bütün dünyaya anlattı.
pkk terörü ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin huzuruna kastetmektedir.
dolayısıyla ona yandaş olanlar, onu parayla, silahla, ekmekle, suyla besleyenler, sempati ile besleyenler, toprağını ona açanlar, önceki gece kuzey irak semalarından yükselen tarrakayı tarihlerinin görünen bir yerine, silinmez mürekkeple not etmelidirler.
etmelidirler ki, onlar unutsa bile, gelecek kuşaklar unutmasın...
* * *
bu siyasi kararı alan hükümetimiz,
bu kararı aynı kararlılıkla caydırıcılığa çeviren silahlı kuvvetlerimiz, bölgede bir kere daha tarihi yazmıştır.
sınırları çizmiştir.
artık kimse sınırlarını ve özellikle de haddini aşmamalıdır.
konu komşu, dost düşman, yakın uzak, akraba, elalem...
herkese duyurulur...
perihan magden’e göre: "sosyolojik bir karın ağrısı".
emin çölaşan’ın kitabından:
"emin çölaşan: peki cumhurbaşkanlığı konusunda doğan grubu olarak nasıl bir tavır alacaksınız?
ertuğrul özkök: sessiz kalacağız, destek vermeyeceğiz ama karşı da çıkmayacağız. bunlar bizi batıracak. şu poaş olayında üzerimize nasıl geldiklerini gör. ama aydın bey de kinleniyor. zamanı gelince bunların (...)"
zamanı geldi galiba...
(bkz: recep tayyip erdoğan ile aydın doğan polemiği)
"emin çölaşan: peki cumhurbaşkanlığı konusunda doğan grubu olarak nasıl bir tavır alacaksınız?
ertuğrul özkök: sessiz kalacağız, destek vermeyeceğiz ama karşı da çıkmayacağız. bunlar bizi batıracak. şu poaş olayında üzerimize nasıl geldiklerini gör. ama aydın bey de kinleniyor. zamanı gelince bunların (...)"
zamanı geldi galiba...
(bkz: recep tayyip erdoğan ile aydın doğan polemiği)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?