can dündar ın yazısından alıntıyla gayet iyi anlaşılabilecek operasyonlar zinciri, derin devletin su yüzüne çıkmış icraatı.
"...1000 atlı akınlarda çocuklar gibi şendik/1000 atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik" diye başlardı eski taarruz şiirleri... göçebelikten yerleşik düzene geçtikten asırlar sonra hâlâ aynı şiir ilham veriyor çadır devletin hukuk tanımaz mirasçılarına... günümüzün akıncıları "devlet için 1000 operasyon yaptık" diye başlıyorlar savunmalarına...
ama artık millet, "ak tolgalı beylerbeyinden, "devlet adına işlenen cinayetler"in hesabını soruyor. onlarca kayıp ailesi, yüzlerce faili meçhul yakını, binlerce yargısız infaz kurbanı, bu 1000 operasyonda neler yapıldığını, kimlere, neden kıyıldığını bilmek istiyor.
yalnız onlar da değil, devlet güvenlik mahkemesi de, türkiye büyük millet meclisi de, o 1000 operasyonun sorumlularını yargı önüne çağırıyorlar. hesap verme günü yaklaşıyor. ama erbakan-çiller ikilisi, sorumluları yargı önüne çıkaracak fezlekeyi 2 aydır sumen altında bekleterek soruşturmayı engelliyor ve bu sorumluluğa ortak oluyorlar. yarın elbet bu engellemenin nedenleri de çıkacak ortaya... 1000 operasyonun 1000 i de aydınlanacak; kimin, kimi neden kolladığı, kirli ilişkiler ağının nerelere dek uzandığı anlaşılacak.
sanıyorlar ki, hiçbir şey olmamış gibi davranırlarsa, iddiaları duymaz, kanıtları görmezden gelirlerse kamuoyu da bu işi unutacak.
sanıyorlar ki, kendileri burunlarını tıkarlarsa, bakanlar kurulu na kadar yayılan pisliğin kokusu etrafa yayılmayacak.
yanılıyorlar....
o kadar yeri geldi, can yücel den dinlediğim bir fıkrayı burada anlatmadan geçemeyeceğim.
kadın doktora gitmiş, "doktor bey, çok hastayım" demiş, "sürekli gaz çıkarıyorum... ama bir tuhaflık var... sessiz ve kokusuz çıkıyor..."
"size hemen bir ilaç yazacağım" demiş doktor; bunu kullanın, haftaya yeniden gelin...".
kadın ilacı kullanıp ertesi hafta yeniden gitmiş: "ilaç çok iyi geldi doktor" demiş. "şimdi kokulu çıkıyor... ama hâlâ sessiz..."
"tamam" demiş doktor, "sinüsleri temizledik, şimdi bir de kulağınız için ilaç yazacağım..."
sanıyorlar ki, yayılan pisliğin kokusunu kendileri duymazlarsa dünya da duymayacak.
oysa 1000 operasyondan yayılan 1000 kokuyu, 1000 sesi hepimiz görüyor, kokluyoruz artık...
meclis in de o pisliği ortaya sermesinden sonra adaletin hâlâ işletilmemesi hukuka olan güvenimizi zedeliyor; yargıya gölge düşürüyor.
işte o yüzden yarın yeniden başlayacağız ilaçlarını vermeye...
"1 dakika karanlık kampanyası" geri dönüyor.
her gece 21.00 de o "çocukça eylem"de yüzbinlerce ışıktan göz, delecek karanlığı... "100 bin ışık", çocuklar gibi şen akınlarla haykıracak isyanımızı...
önce sinüslerini açacağız... sonra tencere tava çalarak kulaklarına yükleneceğiz.
onlar da duyacaklar pisliğin kokusunu...
ya temizleyecekler, ya gidecekler..."
1000 operasyon
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?