fallus merkezci

sabina
batı düşünce sistemidir özetle. özetlemeyelim kardeşim diyorsanız şöyledir: freud kadının ’ikincilliğini’, sembolik düzendeki görünmez halini penis kıskançlığına bağlamıştır. kadınlar sözüm ona pipisini kıskanırmış da erkeklerin, yokmuş kadınlarda, o yüzden hep bir yanları eksik kalmışmış kadınların. lacan bunun ne kadar saçma bir düşünce olduğunu farkederekten, ama bir yandan da oedipus’a ayıp olmasın diyerek penisin yerine fallusu koymuştur. fallus, göstereni penis olan, iktidarı, gücü temsil edendir. istemsizce, mevcut durumda güçlü olan erkek olduğu için fallusun göstereni penistir. peki, freud’dan lacan’a değişen nedir? kadın yine ’ikincildir’, ’görünmezdir’, ’temsil edilmeyen, edilemeyendir’ vs. işte bunun sebebi fallus merkezciliktir. batının ürettiği felsefe, bilim, sanat, edebiyatın gücün çevresinde dolanıp durur. ikili karşıtlıklar yoluyla, birini diğeriyle kıyaslayarak hep erkeğe atfedilen değerleri üstün göstermiştir ’batı’. sözgelimi doğa/kültür ikiliğinde kültür hep baskındır. kültür doğayı alt eder. kültür erildir. duygu/akıl ikiliğinde akıl hep duyguyu yener. duygularla hareket etmek zayıflığın göstergesidir. ’erkekler’ ağlamaz zira, akıl yönetir onları. güç onlardadır. ama fallus merkezciliği yıkmak da mümkündür. feminizm, queer teori gibi söylemler bununla mücadele etmek için ortaya çıkmışlardır. fallus merkezciliğin mastürbasyon yapmamız için yapay birer penis olarak böyle akımlar çıkarıp çıkarmadığı ise bambaşka bir tartışma konusudur.
pinhan
mutlu tonbekici’nin "(bkz: taksim’in ortasina bir penis heykeli oneriyorum)" baslikli bir yazisini animsatmistir bana bu aciklama. yaziyi kisaca soyle ozetlemek mumkundur:

deniz seki adli sarkici sahsimiz henuz hapisteyken kendisini terk eden husnu senlendirici icin o erkek degil demistir. bunun uzerine husnu senlendirici kisisi de "ben klarnet calarim, klarnet de erkek ensturmandir" diye yanit vermistir.

ilk basta fark edilecegi uzere deniz seki bir erkege saldirma yontemi olarak asagilik, adi, kandirikci vs gibi sifatlar yerine erkekligi uzerinden bir saldiriyi uygun gormustur. bu aslinda ulkemizde erkeklerin kendi varoluslarini erkeklikleri uzerinden tanimladiginin acik bir gostergesidir. ayni zamanda aci olmakla beraber bir kadinin da kendi "ikinciligini" bastan kabul ettiginin ve buradan hareketle bir erkege saldirmanin en guclu yolunun onlarin penisine saldirmak oldugunu apacik gostermistir. husnu’nun yaniti ise cok daha ilginctir aslinda. fallus gorunumlu, psikanalitik yorumlarda penis olarak atfedilen bir ensturman olan klarnetle kendi erkekligini yeniden tanimliyor olmasi gercekten takdire sayandir! aslinda burada sayin senlendirici icin oral takintili falan demek gerekebilir, ama biz bunlara girmeyelim derim.

aslinda benim kendisine cok daha ilginc bir onerim var. bence kendisi darbuka calmalidir, evet darbuka. darbukakadin bir ensturman bana gore. ama en onemli ozelligi kendisini ancak ve ancak bir erkek tarafindan calinabilecek olmasidir. gel gelelim diger ozelliklerine. fizikselden baslarsak, nasil ki klarnet uzun ve incedir, darbuka da deliklidir; bu da kadini simgelemesi icin en onemli ozelligidir(!). ikincisi ise calinabilmesi icin bacak arasina alinmasi gerekir. orda kendisi kontrol altinda (yine bir erkek tarafindan) tutulabilir. devam edecek olursak, darbuka surekli vurularak calinabilir. ne kadar cok vurulursa cikardigi ses daha da yukselir. kadin da oyledir, hem dayak yer hem de dayak yedikce sesi yukselir. buranin toplumumuzla ortusen kismi ise halkimiz bu sesten zevk duyar, gobek atmaya baslar. darbuka dayak yedikce eglence artar. burada eglenenler hem kadinlar hem erkeklerdir. kadin, kadinin dayak yemesine de eglenebilir bizim toplumumuzda.

bu yuzden ben "erkek dedigin klarnet degil darbuka calar" diyorum ve son kertede sapina kadar erkek olanlari ve husnu senlendirici beyimizi darbuka calmaya cagiriyorum!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol