annelik her zaman soyledigim uzere vasfi acisindan dunyanin en "egzajere" edilmis "is"idir. annelik bir istir, oyle gorulmektedir. tarih boyunca- bir kac durum disinda -kadin her zaman ikincil konumda olmustur ve bunu stabil kilabilmek icin de analik hakkinda gereksiz ve son derece abartili ovguler yagdirilmistir, sirf kadin kendini muhim hissetsin ama 2. planda kalmaya devam etsin sesini cikartamasin diye. dunyanin her ulkesinde,4 bir yaninda yasanmistir bunlar taaa ki 20. yuzyila kadar. su anda kadinlarin statu olarak erkeklerle "en es degerde" tutuldugu ulkelerin basinda gelen amerika da bile daha cok degil dune kadar, 19. yuzyila kadar kadinin degeri bir hic idi. sanirmisiniz ki ulkemizde "ben kendi ayaklarim uzerinde duruyorum" diyen kadinlar manevi yonden de bagimsiz, hayir hepsi erkek hegamonyasi altina giriyor bir sekilde ve anneligi vazife biliyor, en siki feminist bile evlenip dogurur ise otomatikman vazife yukler ustune anneligi, bu yuzyillar surmus geleneklerden, adetlerden, beyin yikamalardan kaynaklanir, hepimizin bilincaltinda kadinin ikincil rolu ustlendigi yatar. neyse uzatmaya gerek yoktur demek istedigim annelik ne yazik ki ozellikle de musluman ulkelerde bir vasif olarak bilinir, ogretilir, gosterilir.
edit: keske kazanilmis bir statu olsaydi iste o zaman muhim olurdu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?