ankara

kaciyorum
sürekli istanbul ve izmir’le karşılaştırmaktan bıkıp usanmayanların takıntısı olmuş şehir..melih abimizin son 5 yıldaki akla zarar yol çalışmaları ile artık refüjlerin üzerinden atlamayı teamül haline getirdiğimiz, sırf bunun için yüksek araba aldığımız; cumartesi geceleri 11:30 da kapanan otoparklarına küfredip sonra kös kös bestekar sokakta ters yöne girip araba parkettiğimiz; gece en geç (03:00) kapanan mekan olarak last stop’ı sevgiyle kucakladığımız; trafikte kimsenin asla yol vermediği; 10 saniyelik yeşil ışıklarıyla ünlü; çin çin’de gece vakti her türlü otlu mamülün alenen satıldığı; düğünlerde çalan ankara havalarında içten gelen oynama isteğinin bastırılamadığı (lanet olsun ankaralıyım evet oynıycam), şehirdışından dönüşte ta gişelerin ordan küfredilmeye başlanan (ben böyle trafiğin...), yine de sevilen hem de çok sevilen, hasreti nazlı olan; eleştirenlerin, "ayy ama denizii yooouukk" diyenlerin allah yarattı demeyip şöyle aazıının ortasına iki tane patlatıp rahatlanası; her kaldırım taşında (yağmurda basma o taşlara altında aqua park var) çocukluğun gençliğin ergenliğin anılarının saklı olduğu eve giden yolun sonu olan şehir...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol