genellikle liseli kızlarımızda görülen triptir bu. günlüğüne yazdığı bir sike benzemeyen cümleleri alt alta yazarlar, sonra yine aynı zeka seviyesine sahip sınıf arkadaşlarına okuturlar. malum sınıf arkadaşları da içlerinde bulunan depresif kişilikten ötürü içinde "ayrılık, yalnızlık, hüzün" geçen her şeyi muhteşem sandıklarından bu şair olma hevesiyle yanıp tutuşan arkadaşa verirler gazı.
gazı alan arkadaş kendisine şair damgasını saniyesinde yapıştırır. akabinde bazı dergilere şiir sandığı günlük yazılarını gönderir. tabi dergilerde çıkmaz. hevesi kırılır mı, asla! tv programlarına faks çeker hemen. oralarda da okunmaz. fakat nasıl nal gibi bir ego varsa hatayı kendisinde değil yazılarını yayınlamayan yayın kuruluşlarına maleder. en sonunda da kendisine internette interaktif ortamlar bulur ve format dahilinde giydirir bu yazılarını şiir kıyafetleriyle. format dahilinde oldukları doğrudur ama ben ne desem laf değil.
(bkz: bilgiçlerin şiirleri)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?