aile

akhillius
garip bir kavram. biran gelir kapıyı çarpıp çıkar gidersiniz. fırtınaların başlangıcıdır ama aslı çok öncelere dayanır zira fırtına dinmiştir de siz kaçışa yönelmişsinizdir.

dakikalar sonra sinirinizin geçmeye başlayıpta akıl başa geldiğinde göz yaşlarınıza hükümranlıkta bulunmaya çalışırsınız fakat nafiledir. bırak der kişi kendi kendine fakat olan olmuştur. işte o zaman araya aileden bir başka kişi girerde "sakın ağlama...hiç üzülme...onların hatası..." der ve telkinlere başlar. zira çok zamandır süre gelen bir olayın ısıtılıp ısıtılıp karşında aynı kişilerin oyunculuğunda önünde cereyan etmesi -en sevdiğiniz kişiler ise hele rol yapanlar- sizi tarifi olmayan iç kapanıklarına iter.

sessizliğiniz ağlamanızla hafiften bozulur. garipsemeye başlarsınız bir anda her şeyi ama yapabilicekler kısıtlı olduğundan çaresizliğiniz içinde kaybolmuş gibi davranıp ne yaptığınızı anlamdıramadan savrulursunuz sonbaharda ki yaşamını bitirmiş olan sapsarı bir yaprak gibi. düzelir, unutulur, anı olarak kalır, daha farklı şeylere yönelirsiniz ama bir kere içiniz zehirlenmiştir ve kalıntısı çok ağırdır.

geç vaktin bir zamanında evin yolu tutulur ve baş rol oyuncuları sütliman bir şekilde oturmaktadır ve sizin yolunuzu gözlemektedirler. içer girersiniz hoş bir eda ile karşılandıktan sonra ufak sevgi gösterileri ile yerinize bir torursunuz. hala izler vardık fakat unutulma ya da yeni bir kapı aralama eşiğinde yok olmuşlukları fark edersinizde aldırışta bulunmazsınız. zira isteğiniz her zaman güleryüzlü bir aile.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol