villeparisis, 1822
mutsuzsunuz, biliyorum bunu, oysa yüreğinizde sizin hiç farkında olmadığınız, sizi yaşama bağlayabilecek güzellikler var.
ilk kez karşıma çıktığınızda, mutsuzluğu yüreğinden neşet eden insanlara özgü cazibe vardı üstünüzde. acı çekenleri peşinen severim ben; işte bu sebeple melankoliniz benim için büyüleyici bir güzellik, hüznünüz bir cazibe oluşturdu. ve tüm düşüncelerim, ruhunuzdaki güzellikleri sergilediğiniz andan itibaren bendeki sizinle ilgili tatlı hatıralara bağlanıverdi gayri ihtiyari.
sizden ayrılalı beri kafamdaki biricik değişmez sorun, tüm dipsiz düşüncelerimin konusu, size yazıp yazmamaktı. size eğer sizi uzunca bir zamandır görmediğimi söylersem, genellikle kendini beğenmiş duygularıyla dolu genç bir ruhun, bir tutkuyu, umudun hazineleriyle güzelleştirmeye çalışmak yerine, tasarlayabildiğine, koruyabildiğine ve besleyebildiğine şaşırıp kalırsınız. ama ben böyleyim işte ve her zaman da böyle kalacağım; fazlaca çekingen, sırılsıklam aşık ve seviyorum demeye cüret edemeyecek kadar bakir. bu bekaret ve utangaçlığa, reddedilme korku ve utancı da dahildir elbette. bu sebepledir ki, başıma hiç böyle bir şey gelmedi. çünkü kendimi hiçbir zaman böyle riske atmadım. ama bugün ilk kez duygularımı dile getirme tehlikesini göze alıyorum. evet madam, cüret ediyorum buna. ama girişken bu mektubun doğuracağı tüm sonuçları hesaplamak için, aklımın kendine özel en son bölgesine çekilmeyi de ihmal etmiyorum.
bu mektubu okuduğunuzda, tabii eğer okursanız, aklınızdan geçecek en küçük bir düşünceyi dahi tahminlemediğimi sanmayın sakın.
madam, bilmelisiniz ki bu mektup kesinlikle bir oyun değildir; sizinle aynı durumda olan genç bir kalbin kendini açımlayışıdır.
hüzünlüsünüz ve de çoğunlukla yalnız. bu mektubun kısa süreliğine de olsa sizi eğlendireceğini düşünüyorum. ben sizim yerinizde olsaydım bu mektuplaşmada özel, özgün bir şeyler bulurdum.
her şeyi tahminlediğimi hesapladığımı dillendirmiştim size. eğer bana yanıt verme lütfunda bulunursanız, bunu belki de beni tanımaya çalışmanız, benimle alay etmeniz, son olarak da karanlıklar içindeki yolcuyu bir an umutlandıran, ardından da onu bir uçuruma yuvarlayan o cılız ışıltıları taklit etmeniz için bir tuzak olabileceğini alıngan karakterim bana çoktan telkin etmişti bile.
hayır, hayır, bundan korkmama hiç gerek yok. zira siz bana yanıt vermeyeceksiniz. sizi bundan alıkoyacak binlerce neden var. her halükarda ben sizi büyük bir haz duyarak düşünmeye devam edecek ve bundan hiç bıkmayacağım. düşünün ki madam sizden uzakta biri avr; ruhu hayran olunacak bir ayrıcalıkla mesafeleri aşan, göklerde ideal bir yol izleyen ve yanınızdan hiç ayrılmamak üzere sarhoşçasına size koşan, yaşamınıza, duyularınıza tanık olmaktan zevklenen birinin..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?