19 mayıs gösterileri kaldırılsın önerisi

eksik beyânat bana göre. hiçbir estetik değeri ve hiçbir mânası olmayan diğer bütün ulusal gösteriler/ayinler kalkmalı. en azından mecbûriyet olmaktan çıkarılmalı. meselâ ilk-orta öğretimde her pazartesi ve cuma günleri okutulan istiklâl marşı, ilk okullara her sabah okutulan andımız, 23 nisan gösterileri vs... bunun adı türkiye cumhuriyeti’ne düşmanlık değildir. hele hele atatürk’e düşmanlık hiç değildir. sadece çocukluktan itibâren her bireyin özgürce, kendi irâdeleriyle fikir sahibi olmalarının önünü açmaktır.

ilk okulda hepimiz andımızı okurken "varlığım türk varlığına armağan olsun" dedik, "atatürk’ün çizdiği yoldan" gitmeye and içtik... ben şu anda bu iki fikri de savunmuyorum. meselâ onun yerine şöyle bir yol çizebilirim kendime; "varlığım tüm insanların varlığına armağan olsun" ve "dünyadaki tüm büyük insanların çizdiği yolda kendime göre" bir yol çizerek o yoldan gitmek... buna kimse karışamaz herkesin özgürlüğü bidir.

yine meselâ istiklâl marşı; "bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli..."; ezan ne kardeşim! ben müslüman değilim ki! "hakkıdır hakk’a tapan milletimin istiklâl"; hakk’a tapmıyorsam ben bu istiklâlin bir parçası değil miyim?..

şimdi ne alâka değil mi 19 mayıs’la bunlar... hayır efendim bunlar aynı zihniyetin teşahhus etmiş hâlidir. vaktinde kamu otoritesini elinde bulunduranların bu otoriteyi, bu kudreti insanların fikirlerine yön vermek için kullananların halt yemesidir bu. kamu kudreti/otoritesi tamamen bireylere hizmet etmek için var olan bir müessesedir. yâni en azından öyle olmalıdır...

şimdi bunları söylemek ceza hukukuna göre suç teşkil eder mi bilmiyorum fakat anayasa’nın ilk üç maddesinin bir tarafına uydurularak mutlaka anayasaya aykırılık bulunur. yıllarca anayasa mahkemesi böyle yaptı.

yani bunları söylemek, bunları ortadan kaldırmaya yönelik her türlü eylem bir suçsa ve ceza yemek istemiyorsak yapacağımız tek şey sivil itaatsizliktir.

benim eyyorlamam bu kadar.

fakat son olarak şöyle haykırmak istiyorum:

hürriyet!