14 şubat

bynkapris
adamın birinin roma imparatorluğu döneminde evlilik yasak olduğundan dolayı, sevginin gücüne inanarak birbirine aşık genç çiftleri evlendirme cesaretini kendinde bulduğu ve bu işi imparatordan gizli yaparak, daha sonra imparatorun bu olayı bir şekilde öğrenmesi sebebiyle hapse tıkıldığı ve daha sonra da impataratorun emriyle öldürüldüğü için onu anma günü olarak kutlanmaya başlanılan, fakat daha sonra hiç de anlaşılır olmayan bir şekilde tamamen kişisel sebepler ve arayışlar doğrultusunda, duygusal sömürülerle, maddi çıkarlarla çarpıtılmış saçma salak bir sevgililer günü daha.. belli bir amaç doğrultusunda yazılmaya başlanmış bir kompozisyonun amacını yitirerek binlerce parçaya bölünmesi ve değerini kaybetmesi gibi bişi bu.. ben sevgililer gününün başlangıç hikayesinden çok gelişim sürecini merak ediyorum asında..
hadi onu da bıraktım.. türk insanına ne oluyor kardeşim? 10 yıl önce sevgililer günü mü vardı türkiyede? biz nasıl böyle birdenbire sevgililer günü manyağı olup çıkıverdik? nasıl bu kadar banalleştik, bayağılaştık? evet bir bayan olarak yazıyorum bunu ve kabul ediyorum.bayağılaşmamızın tek sebebi sevgililer günü değil muhakkak.fakat sevgililer günüyle de bağdaşan bir bayağılaşma eğilimi var ki bu da özentilikten, batıyı taklit etme çabasından kaynaklanıyor.. sevginin tek bir güne sıkıştırılması kadar saçma birşey yok .. shakespeare aşkı ömrüne dahi sığdıramamışken.. ayrıca zaten almayı beklediğim hediyeler almak ne kadar keyif verici olabilir ki? yada sevgililer günün kutlu olsun deyip elime tutuşturulan bir kırmızı gülün değeri ne? sevgililer günü mü benim aşkımın ölçütü? yapmayın arkadaşlar.. sadece maddi sömürü üzerine kurulu bu zavallı günü anmayın.. illa 14 şubat diyorsan git saint walentine’ın mezarına çiçek koy! bu kadar da açık konuşuyorum işte..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol