nöbetçi millet
yaradan hey yaradan!
dört yıl değil bin yıl geçse aradan
sensin ateş diye kanımızdaki
sensin ışık diye önümüzdeki.
ey yanımızdaki
beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
sınırsız mavi umman hey!
yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
sen her köpürüp taşmanda;
her konuşmanda
milletimin alın yazısını yeniden yazardın,
bakışların inanmayanları ezerdi,
sağ kolun bir orağa benzerdi:
başlardı yurt tarlasında fikrin ve hissin hasadı.
cümlelerin ya örsten kalkardı,
ya çıkardı kından.
başak saçların sarkardı harman alnından:
halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine
milyonlar katılırdı sözlerine
mıknatısı gören zerreler gibi.
köhne kanatlar, köhne küreler gibi
sözünde çarpışıp düşerdi.
tam konuştuğun anlarsa mahşerdi:
rab gökte dinleyin derdi meleklerine;
yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
nehirler kavuşurdu yeni denizlerine;
halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine
şimdi nöbetçi olmak için anıt-kabri’ne.
tamamlayabilmek için tavafını
tutuyor nöbet.
bu millet
bu, vaktiyle ayaklarım ummanlar yalayan
bu, üç kıtayı atinin nalıyla damgalayan,
bu, timur’u, atilla’yı, oğuz’u,
bu, yıldırim’ı, fatih’i, yavuz’u,
bu, seni yetiştiren ulu millet,
vakar ve haysiyetle dimdik.
uyanık, tetik
anıt-kabir’de tutuyor nöbet,
dünya dönüp dolanıp
boğazlaşıp dolaşıp
ergeç ve ancak
millî misaklar’da karar kılacak
ey en büyük usta!
düşünen olmadı bu hususta
senden evvel ve senden ileri;
ilk müjdeyi, ilk haberi
senden almıştı cihan;
ta o zamandan
anlayamadığına yansın,
son dünyanın dönüp dolaşıp geleceği,
uğrunda milyonların seve seve öleceği
en büyük maksat için
dünyaya ilk karşı koyansın.
nasıl içimizdeysen bütün varınla.
işte öylece dünya davalarındasın.
o ışık saçların, o alev sözlerinle
o gök gözlerinle sen.
ey ıssız geceler içinden
bize eşsiz sabahı getiren!
ey asırlardır dul bayrağın eşi,
ey gece yarılarımızın güneşi,
ey isik saçlar,
ey yele kaşlar,
ey çekilmiş hançer bakışlar,
ey fikri döven şakaklar,
ey kalem parmaklar,
ey ay-yıldız el,
ey en güzel,
ey en büyük,
ey atatürk!getir dudaklarım bir bir anlımıza koy,
dağlansın ateşinle bu soy.
oy atatürk oyy...
irkilmez ata çocuğu irkilmez
zaptedilmez ata’m zaptedilmez.
biz varken senin hisarının burçları;
bakışlarımız kılıç uçları,
bekliyoruz devrimini biz.
çökmeyeceğiz diz.
isterse hayat zehrolsun,
isterse refah kahrolsun,
isterse kurşun düşsün yanımıza belimize,
isterse geçinmek için bir dilim
kuru ekmek geçmesin elimize.
halel gelmez bizim ateşimize;
dünya düşse peşimize,
yer sarsılsa yerinden,
ne senden geçeriz, ne senin eserinden.
behçet kemal çağlar
vatan sana minnettardir.huzur icinde uyu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?