atatürkten son mektup...
siz beni halâ anlayamadınız.
ve anlamayacaksınız çağlarca da...
hep tutturmuş "yıl 1919, mayısın 19u" diyorsunuz.
ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
mustafa kemâli anlamak bu değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
mustafa kemâli anlamak yerinde saymak değil.
mustafa kemâlin ülküsü, sadece söz değil...
bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan...
kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
uzaya türk adını atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
mustafa kemâli anlamak avunmak değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
halâ oturmuş, 10 kasımlarda bana ağlıyorsunuz.
uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyarların..
mustafa kemâli anlamak gözboyamak değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız;
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
bilim ağartsın saçlarınızı.. kitaplar..
ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
mustafa kemâli anlamak ağlamak değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
mustafa kemâli anlamak itişmek değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!
mustafa kemâli anlamak aldatmak değil,
mustafa kemâl ülküsü, sadece söz değil...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?