Benim için maratonu sabah 9.30 gibi başlamıştır. Başıma gelen olaylar şöyle:
Yaklaşık 9.30 civarında arabama bindim. Okul 5dk mesafede zaten. Sokağa çıkacağım sırada önümden hayvani hızla bir araba geçti. Yani 110/120 değildi hızı ama ara sokaklarda hele ev bahçeleri çıkışının olduğu yerlerde bu kadar hızlı gidilmemeli. Neyse baktım bu biraz ileride sağa çekti. Ben hâla çıkmadım onu izliyordum derken bir baktım kedim ileride yerde yolun az kenarında yatıyor. Kafamdan aşağı sular seller döküldü. Hafif uzaktan hareket ettiğini görüyordum. İndim arabadan koşa koşa gittim yanına. Bu orospu çocuğu daracık sokakta hem hızlı gidip hem de kedime vurdu. Biraz yavaşlamış heralde, kedinin yanına gittiğimde alt çenesinin çıktığını gördüm. Araba basıp gitmedi ileride bekliyordu. O an öyle bir sinirle doldum ki koşarak arabanın yanına gitmeye çalıştım. Yani kedinin yaşayacağından zaten umudum yok, kim olursa olsun elime geçirseydim o arabadakini öldüresiye dövecektim muhtemelen. Ama tabiki ben amatörlük yapıp sinirimi belli edince adam aynadan görmüş tabi. Direkt bastı kaçtı. O sinirle plakaya da bakmadım.
Saat 9.40 gibi veterineri evinden indirttim.
Saat 9.45 gibi devlet babamızın desteği sayesinde ameliyat ücretlerini karşılayamacağım için daha fazla acı çekmemesi adına kedimin hayatını sonlandırmaya karar verdik.
9.50 gibi oradan çıktım ve son hızla, son saniyede sınava yetiştim.
Böyle bir olay başımdan geçti sözlük. Sokağa çıkma yasağı olduğu için yollar boş...
Sınava gelecek olursak, bu kafayla girdik işte. Edebiyatta sıçtım batırdım ama sosyalden umudum var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?