yeni neslin aşktan anladığı

delirtmeyinlanbeni
ilk olarak: anlamıyorlar!

hemen onların, anladığını sandıkları şeyin tarifini vereyim:

öncelikle kendilerine en uygunsuz -kendi dinlediği müzik tarzıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir tarzda müziği seven, giyim zevki yine kendininkiyle ilgisiz olan, hobileri uyuşmayan; kısacası birlikte vakit geçirecek hiç bir ortak noktası olmayan- bir eş belirlenir; onunla konuşulmaya çalışılır, hoşlandığını belli edecek davranışlarda bulunulur. hemen sonrasında ilişki sanılan saçma sapan aktiviteler bütününe girişilir. uyumsuz bir çift olduklarının anlaşılacağı kadar vakit geçirilir fakat bir türlü anlaşılmaz. sürekli kavga etmeye başlanır, ayrılıp ayrılıp tekrar başlanır; bu kavgaların mütemadiyen edildiğinin farkına varılınca, daha da bağlanılır , ve bu aşamada aralarındaki şeye aşk adı verilir.


edit: kendilerine en uygunsuz eşi seçmeleri kısmına ekleme yapmak gerekirse; "kendi dinlediği müzik tarzıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir tarzda müziği seven" demek birlikte severek dinleyebilecekleri bir müziğin olmaması demektir, "giyim zevki yine kendininkiyle ilgisiz olan" demek birlikte giyim üzerine alışveriş yapamayacaklar demektir, "hobileri uyuşmayan" demek birlikte icra edecekleri bir hobilerinin olmaması demektir. tüm bu örneklerin yazmış olma sebebim de birlikte vakit geçirecek eylemlerinin az olması durumunu vurgulamak istememdir. sırf dinledikleri müzik tarzıyla insanları sınıflandırarak onlara karakter çizecek kadar sığ olduğumu düşünenlere sevgilerimi, saygılarımı sunarım.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol