set me free

winnie the pooh’nun kahverengi-siyah çizgili şirin kaplanıdır.turuncu-siyah da olabilir.bilemedim şimdi.

dinlemekten her daim zevk aldığım uzun soluklu solosuyla hafif kafa bile sallatan bir dinazor parçasıdır efenim.google translate kullanarak çevirisini yaptım yazmadan evvel ama o çeviriyi buraya yakıştıramadım.kendi dilinde kalsın en iyisi.

if i leave here tomorrow
would you still remember me?
for i must be travelling on, now,
’cause there’s too many places i’ve got to see.
but, if i stayed here with you, girl,
things just couldn’t be the same.
’cause i’m as free as a bird now,
and this bird you can not change.
lord knows, i can’t change.

bye, bye, its been a sweet love.
though this feeling i can’t change.
but please don’t take it badly,
’cause lord knows i’m to blame.
but, if i stayed here with you girl,
things just couldn’t be the same.
cause i’m as free as a bird now,
and this bird you’ll never change.
and this bird you can not change.
lord knows, i can’t change.
lord help me, i can’t change.

oy verme işleminin akabinde açılan kutucukta sorulana verilen cevabın ardından o kutucuk kaybolsa gitse... beklemese orada 5 sn daha.beklemek istemiyorsan çarpıla beni sen kapat demese...çok değerli bizim faremiz,touchpadimiz.
zor geliyor.
edit : hem belki bu meret insanların oy verme bilinçaltlarında duran engeldir,duvardır.

+oy ver lan okuduğuna !
-yahu vereyim de uzun iş be ... gibi bir şey.

kalitelidir,ayırt ettirir.

(bkz: death race)

sinemalarımızda gösterime girmediğini duyunca oturup izleyesim geldi.böyle bilinmedik bişeylerin bilgisine vakıf olma arzusuyla yandım tutuştum.kafa yormuyor,aksiyon da yerinde ve bundan biraz da fazlası var filmde.
italyan işi ve özellikle transporter filmlerinden tanıdığımız jason statham başroldedir.

sıradışı bir motorsiklet.dodge yememiş içmemiş tasarımına oha dedirtene kadar çalışmıştır.v10 tipi bir motor vardır üzerinde,canavardır.

gereksiz olduğunu düşünmesem de abartılı bulduğum bir alet.
hakikaten ayarını bilmeyip de en yüksek ses seviyesinde uyursanız yan odanızda bebeğiniz osurduğunda eve tomahawk füzesi düştü diye uyanabilirsiniz.

önceleri programlarla elde edilebilirdi ama gelişen teknolojiyle birlikte fotoğraf makinelerinde standart hale gelmeye başladı.kolumuz kadar vizörler gerçekten inanılmaz sonuçlar veriyor.

http://tinyurl.com/c8jabs

linkte yeni abd başkanı obama’nın töreninde çekilen bir fotoğraf var ki gerçekten inanılmaz.beyaz sarayda fotoğraf çeken adamdan kürsüde konuşan başkanın arkasındaki uyuyan adamın burnunun ucundaki kıla kadar herşey net olarak görünüyor.

bu şarkıyı dinlediğim için bazı sevimli arkadaş ve dostlarım bana dinazor olduğumu söylediler.alınmadım desem yalan olur.lynyrd skynyrd da dinlediğimi söyleyemedim mesela.

it’s not who you are
it’s who you know diye bir öbek var ki;adam kayırmanın en çok yapıldığı ülkemizden başka bir ülkenin dilinde böyle bir kalıp olduğunu görmek şaşırtmasa da biraz garip.
diyor ki kim olduğun değil kimi tanıdığın önemlidir.
ben tartışmam bunu da başkası karşı çıkabilir.

görselliği gerçekten sağlam bir film olmuş.akıllara zarar bir makina aria.
dan brown’un 3 milyon işlemcili şifre çözücü kurgusal(!) bilgisayarından sonra gördüğüm en yeteneklisi...

belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek.

(bkz: oyalamak)

acı bir şiirdir efenim
türküdür aynı zamanda

gözlerin nasıl bulanık...
gözlerin sisli bir orman.
saklı korkulardan sanık;
sanki kaçarkan vurulan.

kirpiklerin diken diken...
tel örgüler kirpiklerin.
yasak sınırlar geçerken;
geride kaybettiklerin...

dudakların nasıl ürkek...
ne kadar uzakta sesin.
sen gece gelen konuğu;
hiç kimsenin ve herkesin.

bu soğuk kış günlerinde,cebindeki son parasını da doğalgaz ve elektrik faturalarına yatıran biz sade vatandaşların,evlerini ısıtmak üzere pimapenli döneme geçtikten sonra çıkma şeklinde beklettikleri kapı ve pencerelerini kırmaya çalışırken karşılaşabilecekleri durumdur.

odun kırmayı bir kenara bırakın balta tutmayı bile beceremeyecek olmanın resmidir.
ama merak etmemek gerek.çünkü alternatif bir yol bularak yolunuza devam edersiniz.

(bkz: testere)

yok böyle birşey demek gerekiyor bu açılmış başlığa.

herkesin yaptığı birşeydir ama herkes kaydetmemektedir.

9 aylık yeğenim sayesinde trt çocuk kanalını izlerken sesini duyup a$ık olduğum elma ağacında ya$ayan kurtçuk.seslendirmesini $ebnem bozoklu’nun yaptığnı öğrendiğimde ise hayal kırıklığına uğradım.ben böyle özgü namal tadında birisini bekliyordum nedense.

7 dvdsini 3 günde bitirdiğim harikulade dizi.lost’un yokluğunda arayı çok iyi doldurduğunu söyleyebilirim.ve bölümler 44 dakika ortalama.