anlaşılamayn, anlaşılamayan, anlaşılamayan ve yine anlaşılamayan bir söz.
bir vatandaşın, üzerinde yaşadığı ve ekmeğini yediği bir ülkeye kendini adaması ya da bir tehlike, işgal ya da savaş sırasında kendini ülkesi için kalkan yapması yanlış mıdır?
bugün işgalci bir amerika karşısında direnen ve direnmeleri gerektiği söylenen ırak halkı kendisini ırakın varlığına armağan etmiyor mu?
neden kavramlar karıştırılır ve başka yerlere çekilir. varlığım insanlığa armağan olsun imiş. bakınız bu dünya üzerinde tüm insanların ortak bir paydada buluşacağı ve buna göre bir hareket sağlayacağı bir ortam yok.
ülkeler var ülkeler var. bu ülkede yaşayan insanlar var. insanların kendi ülkeleri var. kimileri çok geniş pencereden düşündüğünü sandığı halde işin aslı böyle değil.
bugün türkiyede oluşacak bir olası işgal durumunda, bu sözün karşısında duran kişiler, siz her şeyinizi bu ülke için feda etmeyecek misiniz. kapınıza dayanan işgalci güce, "benim varlığım türk varlığı için değildi zaten, ama nüfus kağıdım türkiyeli, ama ben yine de insanlık barışını istiyorum," diye bir cevap verdiğinizi düşünün. çok mantıklı bir cevap değil mi?
zaten bugün işgal edilen ırak da olanlar da çok mantıklı. ve ülkeleri için varını yoğunu ortaya koyan o ıraklılar mantıksız. ya da filistinde olanlar da aynı şekilde.
sevincim şu ki, bu söze karşı duranların düşüncelini paylaştıkları yerler hiçbir zaman kabul görmedi ve görmeyecek. ne ideolojik anlamda -ki bunu seçimlerde görüyoruz-, ne de düşünsel anlamda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?