"topaz jewellery center evrenin en büyük kuyumcusudur. temeli kapalıçarşıda çatısı antalyadadır. çatının altında dört kat yatar. her biri yedi yüz metrekaredir. topazın penceresi yoktur. havalandırma sistemi eşsizdir. bina, var olmayan bir ülkenin büyükelçiliğine benzer. içine adım atıldığında türkiyeden çıkılır. dışarından kabeye içeriden ana rahmine benzer.topaz üç delikli bir kasadır. her deliğin şifresi farklıdır. birinci delik ana giriştir. ön cephenin balina grisi rengindeki duvarı, hayat geçirmez camdan üretilmiş kapılar taşır. girerken yüksek, çıkarken alçak görünmesinler diye doğu cephesinde ikizleri vardır. topazın ikinci deliği doğu cephesindeki siyah camdan kapılardır. binanın bağırsağına denk düşen arka cephedeyse duvarla aynı renkte tokmak taşıyan balina grisi demir bir kapı vardır. topaza giren birinci deliği, çıkan ikincisini kullanır. çünkü topaza girmiş olan turistle, girecek olan turist karşılaşmamalıdır. topazda çalışansa girip çıkmak için, duvara gömülmüş, görünmez delikten geçer. topaz jewellery center, evrenin en büyük kuyusudur."
(malafa - hakan gunday)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?